Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّا كَاشِفُوا۟ ٱلْعَذَابِ قَلِيلًا ۚ إِنَّكُمْ عَآئِدُونَ
İnnâ kâşifûl azâbi kalîlen innekum âidûn(âidûne).
Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- kaldırırız
- كَاشِفُو
- ك ش ف
- azabı
- الْعَذَابِ
- ع ذ ب
- birazcık
- قَلِيلًا
- ق ل ل
- ama siz
- إِنَّكُمْ
- dönersiniz
- عَائِدُونَ
- ع و د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.
- Diyanet Vakfı: Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz o azabı biraz açacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz.
- Ali Fikri Yavuz: Biz o (vaadettiğimiz açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız. Fakat siz yine (küfre) döneceksiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz
- Fizilal-il Kuran: Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız, fakat siz yine inkara döneceksiniz.
- Hasan Basri Çantay: Biz bu (duman) azâbı (nı) biraz açıp kaldıracağız. (Fakat) siz, şübhe yok ki, tekrar dönücülersiniz.
- İbni Kesir: Biz, az bir süre için azabı kaldıracağız. Ama siz, eski halinize döneceksiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Muhakkak Biz, o azabı biraz açıcılarız, sizler ise şüphe yok ki, dönüvericilersiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.
Resim yüklenemedi.