Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَذَٰلِكَ ۖ وَأَوْرَثْنَٰهَا قَوْمًا ءَاخَرِينَ
Kezâlik(kezâlike), ve evresnâhâ kavmen âharîn(âharîne).
İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte böyle oldu
- كَذَٰلِكَ
- ve biz onları miras verdik
- وَأَوْرَثْنَاهَا
- و ر ث
- bir topluma
- قَوْمًا
- ق و م
- başka
- اخَرِينَ
- ا خ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
- Diyanet Vakfı: İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Evet öyle (oldu) ve onları hep başka bir topluluğa miras kıldık!
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.
- Ali Fikri Yavuz: İşte bize isyan edenlere böyle yaparız. Onların mülklerini başka bir kavme miras bıraktık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Evet öyle ve hep onları başka bir kavma miras kıldık
- Fizilal-il Kuran: İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma miras verdik.
- Hasan Basri Çantay: İşte (emir) böyledir. Biz (bütün) bunları başka başka kavmler) e mîras verdik.
- İbni Kesir: İşte böyle. Onlara başka kavimleri mirasçı kıldık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte böyle oldu ve onları başkalar olan bir kavme miras kıldık.
- Tefhim-ul Kuran: İşte böyle; biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.
Resim yüklenemedi.