Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَنَعْمَةٍ كَانُوا۟ فِيهَا فَٰكِهِينَ
Ve na’metin kânû fîhâ fâkihîn(fâkihîne).
Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve ni’metler(den)
- وَنَعْمَةٍ
- ن ع م
- onlar
- كَانُوا
- ك و ن
- orada
- فِيهَا
- zevkü sefa sürüyorlardı
- فَاكِهِينَ
- ف ك ه
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!
- Diyanet Vakfı: (25-27) Onlar geride nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): ve içinde sefa sürdükleri ne nimet ve refah...
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah!
- Ali Fikri Yavuz: İçinde zevk sürdükleri ne nimet ve refah...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve içinde zevk sürdükleri ne ni´met ve refah
- Fizilal-il Kuran: Ve zevkü sefa sürecekleri nice nimetler!
- Hasan Basri Çantay: (25-26-27) Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden (süslü mahfellerden, güzel konaklardan, içinde nâz ve naıym ile yaşadıkları ihtişam (lar) dan neler, (nice şeyler) bırakdılar.
- İbni Kesir: Zevk ve safa sürdükleri nimetleri de.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve içinde zevk ile müstefit oldukları nîmetten.
- Tefhim-ul Kuran: Ve kendilerinde ´sevinç ve mutluluk içinde´ yaşadıkları nimetler.
Resim yüklenemedi.