Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأْتُوا۟ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
Fe’tû bi âbâinâ in kuntum sâdikîn(sâdikîne).
“Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- getirin
- فَأْتُوا
- ا ت ي
- babalarımızı
- بِابَائِنَا
- ا ب و
- eğer
- إِنْ
- iseniz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- doğrulardan
- صَادِقِينَ
- ص د ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin.”
- Diyanet Vakfı: (34-36) Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Haydi getirin babalarımızı, doğru (söyleyen kimseler) iseniz.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin.»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey öldükten sonra dirileceğimize inananlar) eğer doğru iseniz haydi getirin babalarımızı... (onları diriltin de, dirilmenin hak olduğunu bize haber versinler).”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Haydi getirin babalarımızı doğru iseniz
- Fizilal-il Kuran: Doğru söylüyorsanız, babalarımızı getirin.
- Hasan Basri Çantay: «Eğer (da´vaanızda) doğrucular iseniz şimdi atalarımızı (dirilterek) getirin».
- İbni Kesir: Doğru sözlüler iseniz; bize babalarımıza getirsenize.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Haydi eğer siz sâdıklar oldu iseniz, babalarımızı getiriveriniz.»
- Tefhim-ul Kuran: «Eğer (bu söylediklerinizde) doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım.»
Resim yüklenemedi.