Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ يَٰقَوْمِ ٱعْمَلُوا۟ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمْ إِنِّى عَامِلٌ ۖ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ مَن تَكُونُ لَهُۥ عَٰقِبَةُ ٱلدَّارِ ۗ إِنَّهُۥ لَا يُفْلِحُ ٱلظَّٰلِمُونَ
Kul yâ kavmi’melû alâ mâ kânetikum innî âmil(âmilun), fe sevfe ta’lemûne men tekûnu lehu âkıbetud dâr(dâri), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).
De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Ama dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını yakında öğreneceksiniz. Şüphesiz, zalimler kurtuluşa eremezler.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- kavmim
- يَا قَوْمِ
- ق و م
- yapacağınızı yapın
- اعْمَلُوا
- ع م ل
- عَلَىٰ
- imkanınıza göre
- مَكَانَتِكُمْ
- ك و ن
- şüphesiz ben de
- إِنِّي
- yapıyorum
- عَامِلٌ
- ع م ل
- yakında
- فَسَوْفَ
- bileceksiniz
- تَعْلَمُونَ
- ع ل م
- kimin
- مَنْ
- olacağını
- تَكُونُ
- ك و ن
- لَهُ
- sonunun
- عَاقِبَةُ
- ع ق ب
- bu yurdun
- الدَّارِ
- د و ر
- şüphesiz
- إِنَّهُ
- لَا
- iflah olmazlar
- يُفْلِحُ
- ف ل ح
- Zalimler
- الظَّالِمُونَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Ama dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını yakında öğreneceksiniz. Şüphesiz, zalimler kurtuluşa eremezler.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Ey kavmim, yapacağınızı bütün kuvvetinizle yapın, ben görevimi yapıyorum. Artık yakında dünya evinin sonunun kimin olacağını bileceksiniz. Şu kesindir ki, zalimler arzularına eremeyeceklerdir.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Ey kavmim! Gücünüz yettiğince yapacağınızı yapın, ben de yapıyorum. Yakında (dünya) yurdunun sonunun kimin olduğunu bileceksiniz. Muhakkak zalimler kurtuluşa eremezler».
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasulüm, kavmin Kureyş’e) de ki: “- Ey kavmim! Bütün kuvvetinizle yapacağınızı yapın. Ben vazifemi yapıyorum. Artık dünya evinin sonu olan cennet, kimin olacaktır, bileceksiniz. Şüphe yok ki, zalimler kurtuluşa ermezler.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ey kavmım, de: Bütün kuvvetinizle yapın yapacağınızı ben vazifemi yapıyorum, artık yakında bileceksiniz: Dünya evinin sonu kimin olacak? Şu muhakkak ki zalimler felâh bulmazlar
- Fizilal-il Kuran: De ki; Ey kavmim, tutumunuzu devam ettiriniz, ben de kendi tutumumu devam ettireceğim. Dünya yurdunun sonunun kimin lehinde olacağını ilerde anlayacaksınız. Hiç kuşkusuz zalimler kurtuluşa eremezler.
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Ey kavmim, elinizden geleni (komayın) yapın. Ben (vazifemi) hakkıyle yapanım. Artık (dünyâ) evin (in) sonu (olan cennet) kimin olacakdır, (bunu) bileceksiniz. Şu muhakkakdır ki zaalimler muradlarına ermeyecek.
- İbni Kesir: De ki: Ey kavmim; elinizden geleni yapın, doğrusu ben de yapacağım. Dünya evinin sonunun kimin olacağını bileceksiniz. Şurası muhakkak ki zalimler; felah bulmazlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Ey kavmim! Son derece iktidarınız ile yapacağınızı yapınız, şüphe yok ki, ben de (memur olduğum vazifeyi) yapmaktayım. Artık şüphesiz yakında bileceksinizdir ki, dar-ı ahiretin güzel akibeti (kime) nâsip olacaktır! Şu muhakkak ki, zalimler felâha eremiyeceklerdir.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz ben de yapıyorum. Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip öğreneceksiniz. Gerçek şu ki zalimler kurtuluşa ermiyeceklerdir.»
Resim yüklenemedi.