Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّ ٱلَّذِينَ فَرَّقُوا۟ دِينَهُمْ وَكَانُوا۟ شِيَعًا لَّسْتَ مِنْهُمْ فِى شَىْءٍ ۚ إِنَّمَآ أَمْرُهُمْ إِلَى ٱللَّهِ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُوا۟ يَفْعَلُونَ
İnnellezîne ferrekû dînehum ve kânû şiyean leste minhum fî şey’(şey’in), innemâ emruhum ilâllâhi summe yunebbiuhum bimâ kânû yef’alûn(yef’alûne).
Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gerçekten
- إِنَّ
- kimseler
- الَّذِينَ
- parça parça eden
- فَرَّقُوا
- ف ر ق
- dinlerini
- دِينَهُمْ
- د ي ن
- ve olanlar (var ya)
- وَكَانُوا
- ك و ن
- grup grup
- شِيَعًا
- ش ي ع
- senin yoktur
- لَسْتَ
- ل ي س
- onlarla
- مِنْهُمْ
- فِي
- hiçbir (ilişkin)
- شَيْءٍ
- ش ي ا
- ancak
- إِنَّمَا
- onların işi
- أَمْرُهُمْ
- ا م ر
- إِلَى
- Allah’a (kalmış)tır
- اللَّهِ
- sonra
- ثُمَّ
- onlara haber verecektir
- يُنَبِّئُهُمْ
- ن ب ا
- şeyleri
- بِمَا
- oldukları
- كَانُوا
- ك و ن
- yapıyorlar
- يَفْعَلُونَ
- ف ع ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
- Diyanet Vakfı: Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah´a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dinlerini parça parça edip ayrı ayrı gruplara ayrılanlarla senin hiçbir alakan yoktur. Onların işi Allah´a kalmıştır. Sonra O, kendilerine ne yaptıklarını haber verir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah´a kalmıştır, sonra (Allah) onlara yaptıklarını haber verecektir.
- Ali Fikri Yavuz: Peygamberlerin bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr etmek veya hükümlerin bir kısmını inkâr etmek veya hükümlerin bir kısmını tanımamak suretiyle dinlerini ayrı ayrı fırkalara ayırarak parçalananlar var ya, senin onlarla hiç bir ilgin yoktur. Onların cezalandırılma işi Allah’a aittir. Sonra Allah, kendilerine, dünyada yaptıklarını ahirette haber verecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dinlerini tefrikaya düşürüb de şiy´a şiy´a olanlar var â, senin onlarla hiç bir alâkan yoktur, onların işi Allaha kalmıştır, sonra o kendilerine ne ettiklerini haber verir
- Fizilal-il Kuran: Dinlerinin öngördüğü inanç ve ümmet birliğini parçalayarak çeşitli akımlara bölünenler ile, senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah´a kalmıştır. Allah onlara ilerde yaptıklarının akıbetini bildirecektir.
- Hasan Basri Çantay: Dînlerini (bir kısmına inanıb bir kısmını inkâr etmek suretiyle) parça parça edenler, ayrı ayrı fırkalar olanlar (yok mu?) sen hiç bir vech ile onlardan değilsin. Onların işi (cezası) ancak Allaha âiddir. Sonra O, ne yapıyorlardı, kendilerine haber verecekdir.
- İbni Kesir: Dinlerini parça parça edenler, bölük bölük olanlar yok mu? Senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi Allah´a kalmıştır. Sonra O, ne yapmakta idiklerini kendilerine haber verecektir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphesiz o kimseler ki, dinlerini tefrikaya düşürdüler ve muhtelif fırkalara ayrıldılar. Sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işleri ancak Allah´a aitir. Sonra onlara ne yapar olduklarını haber verecektir.
- Tefhim-ul Kuran: Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah´adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.
Resim yüklenemedi.