Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ إِنِّى نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ ٱلَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ ۚ قُل لَّآ أَتَّبِعُ أَهْوَآءَكُمْ ۙ قَدْ ضَلَلْتُ إِذًا وَمَآ أَنَا۠ مِنَ ٱلْمُهْتَدِينَ
Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi), kul lâ ettebiu ehvâekum kad dalaltu izen ve mâ ene minel muhtedîn(muhtedîne).
De ki: “Sizin, Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere ibadet etmem bana kesinlikle yasaklandı. Ben sizin arzularınıza uymam. (Uyarsam) o takdirde sapmış olurum, hidayete erenlerden olmam.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- elbette ben
- إِنِّي
- men’olundum
- نُهِيتُ
- ن ه ي
- أَنْ
- tapmaktan
- أَعْبُدَ
- ع ب د
- الَّذِينَ
- yalvardıklarınıza
- تَدْعُونَ
- د ع و
- مِنْ
- başka
- دُونِ
- د و ن
- Allah’tan
- اللَّهِ
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- لَا
- ben uymam
- أَتَّبِعُ
- ت ب ع
- sizin keyiflerinize
- أَهْوَاءَكُمْ
- ه و ي
- çünkü
- قَدْ
- sapıtmış olurum
- ضَلَلْتُ
- ض ل ل
- o takdirde
- إِذًا
- ve olmam
- وَمَا
- ben
- أَنَا
- مِنَ
- yola gelenlerden
- الْمُهْتَدِينَ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Sizin, Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere ibadet etmem bana kesinlikle yasaklandı. Ben sizin arzularınıza uymam. (Uyarsam) o takdirde sapmış olurum, hidayete erenlerden olmam.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Allah´ın dışında taptığınız şeylere tapmak bana yasak edildi. De ki: Ben sizin arzularınıza uymam, aksi halde sapıtırım da hidayete erenlerden olmam.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Ben sizin Allah´tan başka taptıklarınıza ibadet etmekten men edildim!» De ki: «Ben sizin çarpık arzularınıza uymam. O zaman şaşırmış ve doğru yoldan gidenlerden olmamış olurum.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Şüphesiz ki bana, Allah´tan başka yalvardıklarınıza ibadet etmem yasaklandı». De ki: «Sizin çarpık isteklerinize uymayacağım, (eğer uyarsam) o zaman sapıtmış olur, doğru yolda gidenlerden olmamış olurum».
- Ali Fikri Yavuz: De ki: “- Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz putlara ibadet etmekten ben men edildim.” De ki: “- Ben sizin arzularınıza uymam. O takdirde gerçekten şaşırmışım demektir; ve doğru yola erenlerden olmamış bulunurum.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki ben sizin Allahdan başka taptıklarınıza ibadet etmekten nehyedildim, de ki: ben sizin hevâlarınıza tâbi´ olmam, o takdirde şaşırmışım ve ben hidayete irenlerden değilmişim demek olur
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Sizin Allah dışında yalvardığınız ilâhlara tapmak bana yasaklandı.» De ki; «Ben sizin keyfi arzularınıza uymam; uyarsam sapıtmış, doğru yolda gidenlerden olmamış olurum.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Allâhı bırakıb da tapdığınız şeylere tapmam bana yasak edildi». De ki: «Ben sizin hevâ (ve heves) lerinize asla uymam. Bu takdirde muhakkak sapmış ve ben doğru yola erenlerden olmamış bulunurum».
- İbni Kesir: De ki: Allah´ı bırakıp da taptığınız başka şeylere tapmaktan men´olundum. De ki: Sizin heveslerinize asla uymam. O takdirde sapmış olurum da hidayete erenlerden olmam.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Ben Allah Teâlâ´dan başka taptığınız şeylere ibadetten nehyedilmiş bulunmaktayım.» De ki: «Sizin hevâlarınıza asla uymam. O takdirde ben muhakkak dalâlete düşmüş ve ben hidâyete erenlerden olmamış olurum.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Ben, sizin Allah´tan başka tapmakta olduklarınıza tapmaktan nehyedildim.» De ki: «Ben sizin heva (istek ve tutku) larınıza uymam; yoksa bu durumda ben şaşırıp sapmış ve doğru yolu bulmamışlardan olurum.»
Resim yüklenemedi.