Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا ۖ وَهُمْ فِى مَا ٱشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ خَٰلِدُونَ
Lâ yesme’ûne hasîsehâ, ve hum fî meştehet enfusuhum hâlidûn(hâlidûne).
Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içinde ebedî olarak kalırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- لَا
- duymazlar
- يَسْمَعُونَ
- س م ع
- onun uğultusunu
- حَسِيسَهَا
- ح س س
- ve onlar
- وَهُمْ
- içinde
- فِي
- مَا
- çektiği (ni’metler)
- اشْتَهَتْ
- ش ه و
- canlarının
- أَنْفُسُهُمْ
- ن ف س
- ebedi kalırlar
- خَالِدُونَ
- خ ل د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içinde ebedî olarak kalırlar.
- Diyanet Vakfı: Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedî kalırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onun uğultusunu bile duymazlar. Bunlar canlarının istediği şeyler içinde sonsuza dek kalacaklardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
- Ali Fikri Yavuz: Cehennemden uzaklaştırılan o cennetlikler, cehennemin hışıltısını bile duymazlar ve bunlar canlarının istediği şeyler (çeşitli nimetler) içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ve bunlar canlarının istediğinde muhalled kalacaklardır
- Fizilal-il Kuran: Onlar cehennem ateşinin uğultusunu duymazlar ve ebedi olarak canlarının çektiği nimetler içinde kalırlar.
- Hasan Basri Çantay: Bunlar gönüllerinin dilediği (ni´metler) içinde ebedî (yaşamlarken onun (cehennemin) gizli sesini bile duymazlar.
- İbni Kesir: Onun uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onun hışıltısını bile duymazlar ve onlar nefislerinin hoşlandığı şeyler içinde daima kalacak kimselerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.
Resim yüklenemedi.