Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّهُۥ يَعْلَمُ ٱلْجَهْرَ مِنَ ٱلْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ
İnnehu ya’lemul cehre minel kavli ve ya’lemu mâ tektumûn(tektumûne).
“Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz O
- إِنَّهُ
- bilir
- يَعْلَمُ
- ع ل م
- açığını
- الْجَهْرَ
- ج ه ر
- مِنَ
- sözün
- الْقَوْلِ
- ق و ل
- ve bilir
- وَيَعْلَمُ
- ع ل م
- ne
- مَا
- gizliyorsanız
- تَكْتُمُونَ
- ك ت م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.”
- Diyanet Vakfı: Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
- Ali Fikri Yavuz: Şüphe yok ki Allah, söylenen sözden açığa vurulanı da bilir, gizliliklerinizi de bilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şübhe yok ki o, söylenenden, açığa vurulanı da bilir gizlediğinizi de bilir
- Fizilal-il Kuran: Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir.
- Hasan Basri Çantay: «Hiç şübhesiz ki sözün açığını da O biliyor, gizlemekde olduğunuzu da O biliyor».
- İbni Kesir: Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.»
- Tefhim-ul Kuran: «Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.»
Resim yüklenemedi.