Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِىَ ٱلْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَآءً حَسَنًا ۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Fe lem taktulûhum ve lâkinnallâhe katelehum, ve mâ remeyte iz remeyte ve lâkinnallâhe remâ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belâen hasenâ(hasenen), innallâhe semîun alîm(alîmun).
(Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü’minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- فَلَمْ
- onları siz öldürmediniz
- تَقْتُلُوهُمْ
- ق ت ل
- fakat
- وَلَٰكِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- onları öldürdü
- قَتَلَهُمْ
- ق ت ل
- وَمَا
- sen atmadın
- رَمَيْتَ
- ر م ي
- zaman
- إِذْ
- attığın
- رَمَيْتَ
- ر م ي
- fakat
- وَلَٰكِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- attı
- رَمَىٰ
- ر م ي
- sınamak için
- وَلِيُبْلِيَ
- ب ل و
- Mü’minleri
- الْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- kendinden
- مِنْهُ
- bir imtihanla
- بَلَاءً
- ب ل و
- güzel
- حَسَنًا
- ح س ن
- doğrusu
- إِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- işitendir
- سَمِيعٌ
- س م ع
- bilendir
- عَلِيمٌ
- ع ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü’minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
- Diyanet Vakfı: (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu). Ve bunu, müminleri güzel bir imtihanla denemek için (yaptı). Şüphesiz Allah işitendir, bilendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra onları siz öldürmediniz, fakat onları Allah öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, lakin Allah attı. Bu da mü´minlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Gerçekten Allah işitendir, bilendir!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sonra onları siz öldürmediniz, lâkin Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, lâkin Allah attı. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Allah işitendir, bilendir.
- Ali Fikri Yavuz: Siz, Bedir’de o kâfirleri kendi kuvvetinizle öldürmediniz. Lâkin Allah size yardım etmekle onları öldürdü. Ey Rasûlüm, düşmanların gözlerine bir avuç toprak attığın zaman da sen atmadın, ancak Allah attı; ve bunu, güzel bir ganimet ve zafer tecrübesi vermek için (yaptı) Muhakkak ki Allah, (söylenenleri) işiten, (her şeyi) bilendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra onları siz öldürmediniz ve lâkin onları Allah öldürdü, attığın vakıt da sen atmadın ve lâkin Allah attı, hem de mü´minlere güzel bir imtihan geçirtmek için, hakikat Allah semi´dir, alîmdir
- Fizilal-il Kuran: Müşrikleri öldüren siz değildiniz, fakat Allah öldürdü onları. Onlara doğru toprak atarken, sen atmadın, fakat Allah attı. Allah kendi keremi ile mü´minleri güzel bir sınavdan geçirmek için bunu böyle yaptı. Hiç kuşkusuz Allah işitendir, bilendir.
- Hasan Basri Çantay: Onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları. Atdığın zaman da (Habîbim) sen atmadın, ancak Allah atdı. (Ve bunu) mü´minleri kendinden güzel bir (ni´met) imtihan (ı) ile denemek için (yapdı). Şübhesiz ki Allah hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.
- İbni Kesir: Siz öldürmediniz onları, fakat Allah öldürdü. Attığın zaman da; sen atmadın ancak Allah attı. Allah bunu, inananları güzel bir imtihana tabi tutmak için yapmıştı. Muhakkak ki Allah; Semi´dir, Alim´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra onları siz öldürmediniz velâkin Allah Teâlâ öldürdü. Ve attığın vakit sen atmadın, fakat Allah Teâlâ attı. Hem de mü´minleri taraf-ı İlâhisinden güzel bir imtihan ile imtihan etmek için. Şüphe yok ki Allah Teâlâ, bihakkın işiticidir, kemaliyle bilicidir.
- Tefhim-ul Kuran: Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, ama Allah attı. Mü´minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı) . Hiç şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.