Your browser doesn’t support HTML5 audio
كَدَأْبِ ءَالِ فِرْعَوْنَ ۙ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمْ فَأَهْلَكْنَٰهُم بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَآ ءَالَ فِرْعَوْنَ ۚ وَكُلٌّ كَانُوا۟ ظَٰلِمِينَ
Ke de´bi âli fir´avne vellezîne min kablihim, kezzebû biâyâti rabbihim, fe ehleknâhum bi zunûbihim ve agraknâ âle fîr´avn(fîr´avne), ve kullun kânû zâlimîn(zâlimîne).
Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- (Evet) gidişi gibi
- كَدَأْبِ
- د ا ب
- ailesi
- الِ
- ا و ل
- Fir’avn
- فِرْعَوْنَ
- ve kimselerin
- وَالَّذِينَ
- مِنْ
- onlardan öncekilerin
- قَبْلِهِمْ
- ق ب ل
- yalanlamışlardı
- كَذَّبُوا
- ك ذ ب
- ayetlerini
- بِايَاتِ
- ا ي ي
- Rablerinin
- رَبِّهِمْ
- ر ب ب
- biz de onları mahvetmiştik
- فَأَهْلَكْنَاهُمْ
- ه ل ك
- günahlarıyle
- بِذُنُوبِهِمْ
- ذ ن ب
- ve boğmuştuk
- وَأَغْرَقْنَا
- غ ر ق
- ailesini
- الَ
- ا و ل
- Fir’avn
- فِرْعَوْنَ
- ve hepsi de
- وَكُلٌّ
- ك ل ل
- كَانُوا
- ك و ن
- zulmedicilerdi
- ظَالِمِينَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi.
- Diyanet Vakfı: (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerine yalan dediler, Biz de kendilerini günahları yüzünden helak ettik ve Firavun hanedanını suda boğduk. Onların hepsi zalim kimselerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Tıpkı Firavun´un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidişi gibi, Rabblerinin âyetlerini yalanladılar. Biz de onları günahları yüzünden helâk ettik. Firavun ile arkasından gidenleri suda boğduk. Hepsi de zalim idiler.
- Ali Fikri Yavuz: Evet, aynen Firavun hanedânıyla onlardan öncekilerin âdetine benzer şekilde; onlar, Rablerinin âyetlerini yalanladılar. Biz de günahları yüzünden kendilerini helâk ettik; ve Firavun hanedânını denizde boğduk. Bunların (Kureyş kâfirleri ile Firavun hanedânının) hepsi zâlimdiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Tıbkı ali Fir´avnin ve onlardan evvelkilerin gidişi gibi ki rablarının âyetlerini tekzib ettiler biz de kendilerini günahlariyle helâk ettik ve ali Fir´avni gark eyledik, hepsi de zalimdiler
- Fizilal-il Kuran: Bu kâfirlerin durumu tıpkı Firavunoğulları ile daha önceki kâfirlerin durumu gibidir. Onlar Rabblerinin ayetlerini yalanladılar, biz de onları günahları yüzünden yokettik, Firavunoğulları´nı denizde boğduk. Bunların hepsi zalimdi.
- Hasan Basri Çantay: (Evet bunların Haali) Fir´avn haanedâniyle onlardan evvelkilerin gidişi gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalan saymışlardı da biz de, günâhları yüzünden, kendilerini helak etmiş, Fir´avn haanedânını suda boğmuşduk. (Bunların) hepsi zaalimdiler.
- İbni Kesir: Firavun hanedanıyla, onlardan öncekilerin gidişi gibi. Rabblarının ayetlerini yalanlamışlardı da, Biz de günahlarından dolayı onları helak etmiş ve Firavun hanedanını suda boğmuştuk. Hepsi de zalimlerdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Fir´avun´un kavminin ve onlardan evvelkilerin âdeti gibi ki, Rablerinin âyetlerini tekzîp ettiler. Artık onları günahları sebebiyle helâk ettik. Ve Fir´avun´un kavmini gark eyledik. Ve hepsi de zalimler olmuşlardı.
- Tefhim-ul Kuran: Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanladılar; biz de günahları dolayısıyla onları yıkıma uğrattık, Firavun ordusunu suda boğduk. Onların tümü zulme sapanlardı.
Resim yüklenemedi.