Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ مَا يَعْبَؤُا۟ بِكُمْ رَبِّى لَوْلَا دُعَآؤُكُمْ ۖ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًۢا
Kul mâ ya’beu bikum rabbî lev lâ duâukum, fe kad kezzebtum fe sevfe yekûnu lizâmâ(lizâmen).
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- ne diye?
- مَا
- değer versin
- يَعْبَأُ
- ع ب ا
- size
- بِكُمْ
- Rabbim
- رَبِّي
- ر ب ب
- olmadıktan sonra
- لَوْلَا
- du’anız (ibadetiniz)
- دُعَاؤُكُمْ
- د ع و
- andolsun
- فَقَدْ
- yalanladınız
- كَذَّبْتُمْ
- ك ذ ب
- bu yüzden
- فَسَوْفَ
- olacaktır
- يَكُونُ
- ك و ن
- (azab) kaçınılmaz
- لِزَامًا
- ل ز م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Resûl´ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?» Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak!
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Resulüm!) De ki: «Rabbim size ne kıymet verir duanız olmasa? (Ey inkârcılar! Size bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; o halde azab yakanızı bırakmayacaktır!
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Sizin ibadetiniz olmasa, Rabbim sizi ne yapacak (size ne kıymet verir?) Mademki (Allah’ı ve Rasûlünü) tekzibettiniz, o halde azab size çaresiz vacib olacaktır.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki rabbım size ne kıymet verir duânız olmasa? Demek ki tekzib ettiler, o halde yarın ceza yapışacak
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Eğer yalvarmanız, kulluğunuz olmasa Rabbim size ne değer versin? Sizler Allah´ın ayetlerini yalanladığınız için azap hiç yakanızı bırakmayacaktır.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «(Şedâid zamanlarında kendisine) düâ ve (iltica) nız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? (Fakat madem ki) şimdi (Onu da, resulünü de) muhakkak suretde tekzîb etdiniz, O halde (bu tekzibinizden dolayı size artık) yakın bir azâb lâzım oluyor (demekdir)».
- İbni Kesir: De ki: Duanız olmasaydı, Rabbım size değer verir miydi? Gerçekten yalanladınız. O halde azab yakanızı bırakmayacaktır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Sizin ibadetiniz olmayınca Rabbim size ne kıymet verir. Halbuki, siz tekzîp ettiniz, artık (bu tekzîpin cezası size) yakın bir zamanda ulaşacaktır.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır.»