Your browser doesn’t support HTML5 audio
كُلُوا۟ وَٱشْرَبُوا۟ هَنِيٓـًٔۢا بِمَآ أَسْلَفْتُمْ فِى ٱلْأَيَّامِ ٱلْخَالِيَةِ
Kulû veşrebû henîen bimâ esleftum fîl eyyâmil hâliyeh(hâliyeti).
(Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yeyin
- كُلُوا
- ا ك ل
- ve için
- وَاشْرَبُوا
- ش ر ب
- afiyetle
- هَنِيئًا
- ه ن ا
- ötürü
- بِمَا
- yaptığınız işlerden
- أَسْلَفْتُمْ
- س ل ف
- فِي
- günlerde
- الْأَيَّامِ
- ي و م
- geçmiş
- الْخَالِيَةِ
- خ ل و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.
- Diyanet Vakfı: (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yiyin, için, afiyet olsun; geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak!
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.» (denir).
- Ali Fikri Yavuz: (Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yeyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde
- Fizilal-il Kuran: Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.
- Hasan Basri Çantay: «(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi amellerin karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».
- İbni Kesir: Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (23-24) Toplanacak semereleri pek yakındır. Afiyetle yeyin ve için, geçmiş günlerde takdim etmiş olduğunuz şeylerin mükâfaatı olarak.
- Tefhim-ul Kuran: «Geride kalan günlerde, ´peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,´ afiyetle yiyin ve için.»
Resim yüklenemedi.