Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَٰيِشَ وَمَن لَّسْتُمْ لَهُۥ بِرَٰزِقِينَ
Ve cealnâ lekum fîhâ meâyişe ve men lestum lehu bi râzıkîn(râzıkîne).
Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve var ettik
- وَجَعَلْنَا
- ج ع ل
- sizin için
- لَكُمْ
- orada
- فِيهَا
- geçimlikler
- مَعَايِشَ
- ع ي ش
- ve canlılar için
- وَمَنْ
- olmadığınız
- لَسْتُمْ
- ل ي س
- onları
- لَهُ
- rızıklandırıcı
- بِرَازِقِينَ
- ر ز ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.
- Diyanet Vakfı: Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Orada size ve sizin rızıklarını vermediğiniz kimselere geçim yolları sağladık.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Orada hem sizin için, hem de sizin rızıklarını veremediğiniz kimseler için geçim yollarını yarattık.
- Ali Fikri Yavuz: O arzda hem sizin için, hem de sizin rızık vericisi olmadığınız (hayvanat ve köleleriniz gibi) kimseler için geçimlikler (ekinler ve yemişler) yarattık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): hem sizin için, hem sizin razikı olmadığınız kimseler için onda geçimlikler husule getirdik
- Fizilal-il Kuran: Orada gerek sizin için ve gerekse rızıkları tarafınızdan sağlanması sözkonusu olmayan diğer canlılar için besin kaynakları yarattık.
- Hasan Basri Çantay: Orada hem sizin için, hem rızıklarını te´mîn edemeyeceğiniz kimseler için bir çok geçim (sebeb) ler (i) yaratdık.
- İbni Kesir: Orada hem sizin için, hem de rızıklarını temin edemeyecekleriniz için geçimlikler meydana getirdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve sizin için ve rızıklarını verir olmadığınız kimseler için orada yaşama sebeplerini vücuda getirdik.
- Tefhim-ul Kuran: Ve orda sizler için ve kendisine rızık vericiler olmadığınız kimseler (varlıklar ve canlılar) için geçimlikler kıldık.
Resim yüklenemedi.