Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَعَمْرُكَ إِنَّهُمْ لَفِى سَكْرَتِهِمْ يَعْمَهُونَ
Le amruke innehum le fî sekretihim ya’mehûn(ya’mehûne).
(Melekler, Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş hâlde, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ömrüne andolsun ki
- لَعَمْرُكَ
- ع م ر
- onlar
- إِنَّهُمْ
- içinde
- لَفِي
- sarhoşlukları
- سَكْرَتِهِمْ
- س ك ر
- bocalıyorlardı
- يَعْمَهُونَ
- ع م ه
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Melekler, Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş hâlde, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler.
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Resulüm, ömrüne yemin ederim ki, gerçekten onlar, sarhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Resulüm! Ömrüne yemin olsun ki gerçekten onlar, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı.
- Ali Fikri Yavuz: (Rasûlüm!) Ömrün hakkı için, doğrusu onlar sarhoşlukları içinde azgın bir halde idiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Resulüm! ömrüne kasem olsun ki hakikaten onlar serhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, hayatın hakkı için onlar sarhoşlukları içinde debeleniyorlardı.
- Hasan Basri Çantay: (Habîbim) seni ebedî yâd-ı cemîline yemîn ederim ki onlar serhoşlukları (azgınlıkları) içinde muhakkak serserî bir halde idiler.
- İbni Kesir: Senin ömrüne andolsun ki, onlar sarhoşlukları içinde muhakkak serseri bir halde idiler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ömrüne andolsun ki, şüphe yok, onlar kendi sarhoşlukları içinde şaşırıp durur kimseler idi.
- Tefhim-ul Kuran: Ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde kör sersemdiler.
Resim yüklenemedi.