Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَيَصْنَعُ ٱلْفُلْكَ وَكُلَّمَا مَرَّ عَلَيْهِ مَلَأٌ مِّن قَوْمِهِۦ سَخِرُوا۟ مِنْهُ ۚ قَالَ إِن تَسْخَرُوا۟ مِنَّا فَإِنَّا نَسْخَرُ مِنكُمْ كَمَا تَسْخَرُونَ
Ve yasneul fulke ve kullemâ merre aleyhi meleun min kavmihi sehırû minh(minhu), kâle in tesharû minnâ fe innâ nesharu minkum kemâ tesharûn(tesharûne).
(Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yapıyordu
- وَيَصْنَعُ
- ص ن ع
- gemiyi
- الْفُلْكَ
- ف ل ك
- ve ne zaman
- وَكُلَّمَا
- ك ل ل
- yanından geçse
- مَرَّ
- م ر ر
- onun
- عَلَيْهِ
- ileri gelenler
- مَلَأٌ
- م ل ا
- -den
- مِنْ
- kavmin-
- قَوْمِهِ
- ق و م
- alay ediyorlardı
- سَخِرُوا
- س خ ر
- onunla
- مِنْهُ
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- eğer
- إِنْ
- alay ederseniz
- تَسْخَرُوا
- س خ ر
- bizimle
- مِنَّا
- muhakkak biz de
- فَإِنَّا
- alay edeceğiz
- نَسْخَرُ
- س خ ر
- sizinle
- مِنْكُمْ
- gibi
- كَمَا
- sizin alay ettiğiniz
- تَسْخَرُونَ
- س خ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”
- Diyanet Vakfı: Nuh gemiyi yapıyor, kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O, gemiyi yapıyordu ve kavminden herhangi bir güruh da yanından geçtikçe onunla eğleniyorlardı. Nuh: «Eğer bizimle eğleniyorsanız, biz de sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz sizinle!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gemiyi yapıyordu, kavminden bazı ileri gelen gruplar, onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay ediyorlardı. Nuh dedi ki: «Bizimle eğleniyorsunuz, biz de sizinle tıpkı bizimle eğlendiğiniz gibi alay edip eğleneceğiz.»
- Ali Fikri Yavuz: Nûh gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir topluluk yanından her geçtikçe, kendisiyle alay ediyordu. Nûh onlara: “- Eğer şimdi bizimle alay edip eğleniyorsanız, biz de (Allah’ın azabı size geldiği zaman), bizimle alay ettiğiniz gibi, sizinle alay edeceğiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Gemiyi yapıyordu, kavminden her hangi bir güruh de yanından geçtikçe onunla eğleniyorlar, dedi: bizimle eğleniyorsanız, biz de sizi sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz
- Fizilal-il Kuran: Nuh, gemiyi yapar. İleri gelen soydaşlarının yanından geçen her grubu kendisini alaya alır. Nuh da onlara dedi ki; «Siz bizimle alay ediyorsunuz, ama şimdi siz bizimle nasıl alay ediyorsanız. İlerde biz sizinle alay edeceğiz.»
- Hasan Basri Çantay: (Nuh) gemiyi yapıyordu. Kavminden her hangi bir güruh yanından geçdikçe onunla eğleniyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi, eğleneceğiz».
- İbni Kesir: Gemiyi yapmaya başladı. Kavminin ileri gelenleri yanına uğradıkça onunla eğlenirlerdi. O da dedi ki: Bizimle alay ediyorsunuz ama, sizin alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve gemiyi yapıyordu ve kavminden hangi bir gürûh yanından her geçip gidince de O´nunla alay ediyorlardı. Dedi ki: «Eğer bizim ile alay ederseniz artık şüphe yok ki, biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay ederiz.»
- Tefhim-ul Kuran: Gemiyi yapmaktaydı. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O: «Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz» dedi.
Resim yüklenemedi.