Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَتَرَى ٱلْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ مُّقَرَّنِينَ فِى ٱلْأَصْفَادِ
Ve terel mucrimîne yevme izin mukarrenîne fil asfâd(asfâdi).
O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve görürsün
- وَتَرَى
- ر ا ي
- suçluları
- الْمُجْرِمِينَ
- ج ر م
- o gün
- يَوْمَئِذٍ
- birbirine yaklaştırılmış
- مُقَرَّنِينَ
- ق ر ن
- içinde
- فِي
- zincirler
- الْأَصْفَادِ
- ص ف د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
- Diyanet Vakfı: O gün, günahkârların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O gün suçluları birbirlerine çatılı çatılı bukağılara vurulmuş görürsün;
- Elmalılı Hamdi Yazır: O gün, suçluların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
- Ali Fikri Yavuz: O kıyamet günü, mücrim kâfirleri birbirine bağlanıp kelepçelenmiş olarak görürsün.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve görürsün mücrimleri o gün birbirlerine çatılı çatılı bukağılardadırlar
- Fizilal-il Kuran: O gün günahkârların zincirlerle birbirlerine bağlandıklarını görürsün.
- Hasan Basri Çantay: O gün günahkârların (şeytanlarıyle birlikde) bukağılara vurulmuş olduğunu görürsün.
- İbni Kesir: O gün; mücrimleri zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o günde günahkârları bukağılara vurulmuş bir halde görürsün.
- Tefhim-ul Kuran: O gün suçlu günahkârların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.