Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَٰلُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلًا
Ve dâniyeten aleyhim zılâluhâ ve zullilet kutûfuhâ tezlîlâ(tezlîlen).
Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yaklaşmıştır
- وَدَانِيَةً
- د ن و
- üzerlerine
- عَلَيْهِمْ
- onun gölgeleri
- ظِلَالُهَا
- ظ ل ل
- ve eğdirilmiştir
- وَذُلِّلَتْ
- ذ ل ل
- meyvaları
- قُطُوفُهَا
- ق ط ف
- aşağı eğdirilerek
- تَذْلِيلًا
- ذ ل ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.
- Diyanet Vakfı: (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri (meyveleri) de bol bol önlerine konmuştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
- Ali Fikri Yavuz: (O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur
- Fizilal-il Kuran: Ağaçların gölgeleyici saçakları başlarına yakın alçaklıkta ve meyvalarının devşirilmesi son derece kolay olur.
- Hasan Basri Çantay: Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak.
- İbni Kesir: Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve meyveleri de aşağı eğdirilmiştir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur.
- Tefhim-ul Kuran: (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
Resim yüklenemedi.