Your browser doesn’t support HTML5 audio
عَيْنًا فِيهَا تُسَمَّىٰ سَلْسَبِيلًا
Aynen fîhâ tusemmâ selsebîlâ(selsebîlen).
Orada bir pınar ki ona “selsebil” adı verilir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bir çeşme
- عَيْنًا
- ع ي ن
- orada
- فِيهَا
- adına denir
- تُسَمَّىٰ
- س م و
- Selsebil
- سَلْسَبِيلًا
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Orada bir pınar ki ona “selsebil” adı verilir.
- Diyanet Vakfı: (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Selsebil denilen bir çeşme.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bu orada bir pınardır ki, adına «selsebil» derler.
- Ali Fikri Yavuz: (Zencefîl) cennetde bir kaynakdır ki, ona Selsebîl adı verilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir çeşme ki denir selsebîl
- Fizilal-il Kuran: Bu «selsebil» adı verilen bir cennet pınarıdır.
- Hasan Basri Çantay: (Zencefil) orada bir pınardır. «Selsebîl» adı verilir (ona).
- İbni Kesir: Orada bir pınardır ki, Selsebil adı verilir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Orada bir çeşmeden ki, ona Selsebil denilir.
- Tefhim-ul Kuran: Bir pınar ki orada «selsebil» olarak adlandırılır.
Resim yüklenemedi.