Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).
Öyle ise sen onlara elem dolu bir azabı müjdele!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onlara müjdele
- فَبَشِّرْهُمْ
- ب ش ر
- bir azabı
- بِعَذَابٍ
- ع ذ ب
- acıklı
- أَلِيمٍ
- ا ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Öyle ise sen onlara elem dolu bir azabı müjdele!
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onun için onlara acı bir azap müjdele!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.
- Ali Fikri Yavuz: Onun için (Ey Rasûlüm), sen onları acıklı bir azabla müjdele!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onun için onlara elîm bir azâb müjdele
- Fizilal-il Kuran: Onları acıklı bir azab ile müjdele.
- Hasan Basri Çantay: Bunun için sen (Habibim) onları elem verici bir azâb ile müjdele!
- İbni Kesir: Onlara elim bir azabı müjdele.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Artık onları pek acıklı bir azap ile müjdele.
- Tefhim-ul Kuran: Bu durumda sen, onlara acıklı bir azab ile müjde ver.
Resim yüklenemedi.