Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَأَنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Ve ennellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti a’tednâ lehum azâben elîmâ(elîmen).
(9-10) Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve şüphesiz
- وَأَنَّ
- kimselere
- الَّذِينَ
- لَا
- inanmayan(lara)
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Ahirete
- بِالْاخِرَةِ
- ا خ ر
- hazırlamışızdır
- أَعْتَدْنَا
- ع ت د
- onlara
- لَهُمْ
- bir azab
- عَذَابًا
- ع ذ ب
- acıklı
- أَلِيمًا
- ا ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (9-10) Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.
- Diyanet Vakfı: Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ahirete inanmayanlara da acı bir azap hazırlamışızdır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ahirete inanmayanlara da can yakıcı bir azab hazırlamışızdır.
- Ali Fikri Yavuz: Ahirete iman etmiyenlere de, acıklı bir azab hazırladığımızı haber verir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Âhırete inanmıyanlara dahi elîm bir azâb hazırlamışızdır
- Fizilal-il Kuran: Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için acıklı bir azap hazırladığımızı bildirir.
- Hasan Basri Çantay: Âhirete îman etmezler (e gelince:) onlar için de şübhesiz pek acıklı bir azâb hazırladığımızı (bildirir).
- İbni Kesir: Ahirete inanmayanlar; onlar için elem verici bir azab hazırladık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve o kimseler ki, ahirete imân etmezler, muhakkak ki onlar için de pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.
- Tefhim-ul Kuran: Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Resim yüklenemedi.