Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلِ ٱدْعُوا۟ ٱلَّذِينَ زَعَمْتُم مِّن دُونِهِۦ فَلَا يَمْلِكُونَ كَشْفَ ٱلضُّرِّ عَنكُمْ وَلَا تَحْوِيلًا
Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnihî fe lâ yemlikûne keşfed durri ankum ve lâ tahvîlâ(tahvîlen).
De ki: “Onu bırakıp da ilâh diye ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar, başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلِ
- ق و ل
- yalvarın
- ادْعُوا
- د ع و
- الَّذِينَ
- (ilah olduğunu) sandığınız şeylere
- زَعَمْتُمْ
- ز ع م
- مِنْ
- O’ndan başka
- دُونِهِ
- د و ن
- (fakat)
- فَلَا
- güçleri yetmez
- يَمْلِكُونَ
- م ل ك
- gidermeye
- كَشْفَ
- ك ش ف
- sıkıntıyı
- الضُّرِّ
- ض ر ر
- sizden
- عَنْكُمْ
- ve
- وَلَا
- değiştirmeye
- تَحْوِيلًا
- ح و ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Onu bırakıp da ilâh diye ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar, başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.”
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) De ki: Allah´ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «O´ndan başka ilah sandıklarınızı çağırın; o zaman anlarsınız ki ne başınızdan sıkıntıyı giderebilirler, ne de değiştirebilirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Allah´tan başka, ilâh olduğunu sandığınız şeyleri çağırın, size yardım etsinler. Onlar, ne sizden sıkıntıyı kaldırabilirler, ne de değiştirebilirler.
- Ali Fikri Yavuz: Ey Rasûlüm, müşriklere de ki: “- Allah’dan başka, ilâhlarınız diye inandıklarınızı çağırın, size yardım etsinler. Bu takdirde sizden sıkıntıyı ne kaldırabilirler, ne de değiştirebilirler...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: ondan başka zu´mettiklerinize çağırın, anlarsınız ki başınızdan sıkıntıyı ne def´edebilirler ne de tahvil
- Fizilal-il Kuran: Müşriklere de ki: «Allah dışında ilah olduklarını sandığınız putları imdada çağırınız bakalım. Onlar, başınızdaki belayı ne giderebilirler ve ne de başka birine aktarabilirler.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Onu (Allâhı) bırakıb boş yere (Tanrı diye) söylediklerinizi çağırın. Onlar sizden her hangi bir sıkıntı gideremeyecekleri gibi değişdiremezler de.
- İbni Kesir: De ki: O´ndan başka taptıklarınızı çağırın. Sizin bir sıkıntınızı gidermeye de, değiştirmeye de güçleri yetmez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «O´ndan başka zû´m etmiş olduğunuza dua ediniz. İmdi onlar sizden ne sıkıntıyı açmaya kâdir olurlar, ne de değiştirmeye.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «O´nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler. Rablerine (yaklaşmak için) bir vesile arıyorlar. O´nun rahmetini umuyorlar ve azabından korkuyorlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı korkunçtur.
Resim yüklenemedi.