Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ كَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِعِبَادِهِۦ خَبِيرًۢا بَصِيرًا
Kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum, innehu kâne bi ıbâdihî habîren basîrâ(basîren).
De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- yeter
- كَفَىٰ
- ك ف ي
- Allah
- بِاللَّهِ
- şahid olarak
- شَهِيدًا
- ش ه د
- benimle
- بَيْنِي
- ب ي ن
- sizin aranızda
- وَبَيْنَكُمْ
- ب ي ن
- şüphesiz O
- إِنَّهُ
- كَانَ
- ك و ن
- kullarını
- بِعِبَادِهِ
- ع ب د
- haber alır
- خَبِيرًا
- خ ب ر
- görür
- بَصِيرًا
- ب ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Gerçekten O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir.»
- Ali Fikri Yavuz: De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: Allah sizinle benim aramda şâhid yeter, her halde o, kullarına habîr basîr bulunuyor
- Fizilal-il Kuran: De ki; «Benimle sizin aranızda Allah´ın şahitliği yeterlidir. O kullarının yaptıkları her işten haberdardır ve her şeyi görür.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Benimle sizin aranızda hakıykî şâhid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdârdır, kemâliyle görendir».
- İbni Kesir: De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O; kulları için Habir´dir, Basir´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.»
Resim yüklenemedi.