Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَن يَهْدِ ٱللَّهُ فَهُوَ ٱلْمُهْتَدِ ۖ وَمَن يُضْلِلْ فَلَن تَجِدَ لَهُمْ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِهِۦ ۖ وَنَحْشُرُهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ عُمْيًا وَبُكْمًا وَصُمًّا ۖ مَّأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ ۖ كُلَّمَا خَبَتْ زِدْنَٰهُمْ سَعِيرًا
Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem(cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâ(saîren).
Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve kime
- وَمَنْ
- hidayet ederse
- يَهْدِ
- ه د ي
- Allah
- اللَّهُ
- işte odur
- فَهُوَ
- doğru yolu bulan
- الْمُهْتَدِ
- ه د ي
- kimi de
- وَمَنْ
- sapıklıkta bırakırsa
- يُضْلِلْ
- ض ل ل
- artık
- فَلَنْ
- bulamazsın
- تَجِدَ
- و ج د
- onlar için
- لَهُمْ
- veliler
- أَوْلِيَاءَ
- و ل ي
- مِنْ
- O’ndan başka
- دُونِهِ
- د و ن
- ve onları süreriz
- وَنَحْشُرُهُمْ
- ح ش ر
- günü
- يَوْمَ
- ي و م
- kıyamet
- الْقِيَامَةِ
- ق و م
- üyerine
- عَلَىٰ
- yüzleri
- وُجُوهِهِمْ
- و ج ه
- kör
- عُمْيًا
- ع م ي
- ve dilsiz
- وَبُكْمًا
- ب ك م
- ve sağır
- وَصُمًّا
- ص م م
- varacakları yer
- مَأْوَاهُمْ
- ا و ي
- cehennemdir
- جَهَنَّمُ
- her seferinde
- كُلَّمَا
- ك ل ل
- (ateş) dindiği
- خَبَتْ
- خ ب و
- onlara artırırız
- زِدْنَاهُمْ
- ز ي د
- çılgın alevi
- سَعِيرًا
- س ع ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
- Diyanet Vakfı: Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah´tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve Allah her kime hidayet ederse, o doğru yolu tutar; her kimi de sapıklık içinde bırakırsa, artık onlar için Allah´tan başka yardımcılar bulamazsın. Ve Biz onları kıyamet günü, kör, dilsiz, sağır oldukları halde yüzükoyun haşrederiz; varacakları yer cehennemdir; alevi dindikçe onlara ateşi artırırız.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah kime hidayet verirse, o doğru yoldadır. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık bunlar için Allah´tan başka hiçbir yardımcı bulamazsın. Ve biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde, yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir; ateşi dindikçe onun ateşini artırırız.
- Ali Fikri Yavuz: Allah, kime hidayet ederse o doğru yoldadır, Kimi de sapıklığa düşürürse, artık bunlar için Allah’dan başka asla yardımcılar bulamazsın. Biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennem’dir, onun ateşi dindikçe, onlara ateşi artıracağız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve her kime Allah hidayet ederse o doğru yolu tutar, her kimi de dalâlette bırakırsa artık onlar için onun berisinden velîler bulamazsın ve biz onları Kıyamet günü kör, dilsiz, sağır oldukları halde yüzleri üstü haşrederiz, varacakları yer Cehennem, her dindikçe onlara bir saîr artırırız
- Fizilal-il Kuran: Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yolda olur. Kimleri saptırırsa da onlar için kendisinden başka bir kurtarıcı bulamazsın. Kıyamet günü biz onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzüstü süründürürüz. Varacakları yer cehennemdir. Oranın ateşi sönmeye yüz tuttukça onu yeniden tutuştururuz.
- Hasan Basri Çantay: Allah kime hidâyet (nasıyb) ederse işte o, doğru yolu bulmuşdur. Kimi de şaşırırsa artık bunlar için Ondan başka asla yardımcılar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü körler, dilsizler, sağırlar olarak yüzükoyun hasredeceğiz. Onların varacağı yer cehennemdir ki ateşi yavaşladıkça biz onun alevini artırırız.
- İbni Kesir: Allah kimi hidayete erdirirse; o, hidayete ermiştir. Kimi da dalalete düşürürse; O´ndan başka onlar için dostlar bulamazsın. Biz, onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Yurtları cehennemdir. O ne zaman sönmeye yüz tutsa; hemen alevini artırırız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Allah kime hidâyet ederse işte hidâyete eren odur ve kimi idlâl ederse artık onlar için onun gayrı asla yardımcılar bulamazsın ve onları Kıyamet gününde kâfirler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzleri üzerine haşrederiz. Onların varacakları yer cehennemdir. Her ne zaman alev azalırsa onlar için cehennem ateşini arttırırız.
- Tefhim-ul Kuran: Allah, kimi hidayete ulaştırırsa, işte o, hidayet bulmuştur, kimi de saptırırsa onlar için O´nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükûn buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız.
Resim yüklenemedi.