Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالَ قَرِينُهُۥ هَٰذَا مَا لَدَىَّ عَتِيدٌ
Ve kâle karînuhu hâzâ mâ ledeyye atîd(atîdun).
Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve dedi ki
- وَقَالَ
- ق و ل
- arkadaşı
- قَرِينُهُ
- ق ر ن
- işte
- هَٰذَا
- مَا
- yanımdaki
- لَدَيَّ
- hazır
- عَتِيدٌ
- ع ت د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.”
- Diyanet Vakfı: (23-26) Yanındaki arkadaşı: İşte yanımdaki hazır, der. (İki meleğe şu emir verilir:) Haydi ikiniz her inatçı kâfiri, hayra bütün gücüyle engel olanı, azgın şüpheciyi cehenneme atın; Allah ile beraber başka ilâh edineni, şiddetli azaba birlikte atın!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yanındaki diyecektir ki: «İşte bu yanımdaki hazır!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Beraberindeki melek «işte yanımdaki hazır» der.
- Ali Fikri Yavuz: Beraberindeki (vazifeli melek) şöyle der: “- Bu yanımdaki hazırdır.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve karîni demiştir: İşte bu yanımdaki hâzır.
- Fizilal-il Kuran: Yanındaki arkadaşı: «İşte yanımdaki hazır» dedi.
- Hasan Basri Çantay: Onun yoldaşı olan (melek) dedi (der) ki: «İşte yanımda (yazılı) olan şey karşındadır».
- İbni Kesir: Ona yakın olan dedi ki: İşte yanımda hazır olan şey.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve karini olan (melek) der ki: «Bu yanımda olan şey (defter-i âmal) hazırlanmış bulunmaktadır.»
- Tefhim-ul Kuran: Onun yakını olan (ve yanından ayrılmayan melek) dedi ki: «İşte bu, yanımda hazır durumda olan şey.»
Resim yüklenemedi.