Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَدْ عَلِمْنَا مَا تَنقُصُ ٱلْأَرْضُ مِنْهُمْ ۖ وَعِندَنَا كِتَٰبٌ حَفِيظٌۢ
Kad alimnâ mâ tenkusul ardu minhum, ve indenâ kitâbun hafîzun.
Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- andolsun
- قَدْ
- biz bilmişizdir
- عَلِمْنَا
- ع ل م
- ne
- مَا
- eksilttiğini
- تَنْقُصُ
- ن ق ص
- yerin
- الْأَرْضُ
- ا ر ض
- onlardan
- مِنْهُمْ
- ve yanımızda vardır
- وَعِنْدَنَا
- ع ن د
- bir Kitap
- كِتَابٌ
- ك ت ب
- (her şeyi) zapteden
- حَفِيظٌ
- ح ف ظ
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.
- Diyanet Vakfı: Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak, Biz yerin onlardan neyi (yiyip) eksilteceğini biliriz ve yanımızda içinde herşeyi muhafaza eden bir kitap vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fakat biz toprağın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda herşeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Muhakkak ki biz, toprak, onların bedenlerinden neleri yeyip eksilttiğini bilmişizdir. Bizim katımızda (her şeyi) tesbit eden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): fakat Arz onlardan neyi eksiltir bize ma´lûmdur ve nezdimizde hıfzedici bir kitab vardır
- Fizilal-il Kuran: Biz toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
- Hasan Basri Çantay: Toprak, onlardan neleri (yeyib) eksiltdiğinizi biz muhakkak bilmişizdir. Nezdimizde de (her şey´i) hıfız (ve tesbît) eden bir kitab vardır.
- İbni Kesir: Doğrusu Biz; toprağın onlardan neleri eksilttiğini biliyoruz. Katımızda da her şeyi saklayan bir kitab vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (4-5) Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır. Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler.
- Tefhim-ul Kuran: Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
Resim yüklenemedi.