Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالُوا۟ يَٰوَيْلَنَآ إِنَّا كُنَّا طَٰغِينَ
Kâlû yâ veylenâ innâ kunnâ tâgîn(tâgîne).
Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dediler
- قَالُوا
- ق و ل
- yazık bize
- يَا وَيْلَنَا
- elbette biz
- إِنَّا
- كُنَّا
- ك و ن
- azgınlarmışız
- طَاغِينَ
- ط غ ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
- Diyanet Vakfı: (Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yazıklar olsun bizlere; bizler doğrusu azgınlarmışız.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
- Ali Fikri Yavuz: Dediler ki: “-Yazıklar olsun bizler azgınlarmışız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yazıklar olsun bizlere, bizler doğrusu azgınlarmışız
- Fizilal-il Kuran: Nihayet şöyle dediler: «Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kimselermişiz.»
- Hasan Basri Çantay: «Yazıklar olsun bize, dediler, hakıykaten biz azgınlarmışız».
- İbni Kesir: Dediler ki: Yazıklar olsun bize, doğrusu biz; azgınlardanmışız.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (31-32) Dediler ki: «Yazıklar olsun bizlere. Şüphe yok ki biz haddi tecavüz etmişler olduk. Umulur ki Rabbimiz bize ondan daha hayırlısını bedel olarak verir, şüphe yok ki biz teveccüh edip Rabbimizin affını rica edenleriz.»
- Tefhim-ul Kuran: «Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız» dediler.
Resim yüklenemedi.