Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ يَتَلَٰوَمُونَ
Fe akbele ba’duhum alâ ba’dın yetelâvemûn(yetelâvemûne).
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dönüp başladılar
- فَأَقْبَلَ
- ق ب ل
- bir kısmı
- بَعْضُهُمْ
- ب ع ض
- عَلَىٰ
- diğerini
- بَعْضٍ
- ب ع ض
- kınamağa
- يَتَلَاوَمُونَ
- ل و م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
- Diyanet Vakfı: Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra döndüler, kendilerini kınıyorlardı:
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
- Ali Fikri Yavuz: Sonra da döndüler, birbirlerine kabahat yüklemeye başladılar:
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
- Hasan Basri Çantay: Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
- İbni Kesir: Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (29-30) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Seni tesbih (tenzih) ederiz, muhakkak ki, biz zalim kimseler olduk.» Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
- Tefhim-ul Kuran: Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamağa başladılar:
Resim yüklenemedi.