Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنِّى مَغْلُوبٌ فَٱنتَصِرْ
Fe deâ rabbehû ennî maglûbun fentasır.
O da Rabbine, “Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et” diye dua etti.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bunun üzerine yalvardı
- فَدَعَا
- د ع و
- Rabbine
- رَبَّهُ
- ر ب ب
- ben
- أَنِّي
- yenik düştüm
- مَغْلُوبٌ
- غ ل ب
- yardım et
- فَانْتَصِرْ
- ن ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O da Rabbine, “Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et” diye dua etti.
- Diyanet Vakfı: Bunun üzerine, Rabbine: Ben yenik düştüm, bana yardım et! diyerek yalvardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O da sonunda Rabbine dua etti: «Ben yenik düştüm, bana yardım et!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunun üzerine Rabbine: «Ben yenik düştüm, bana yardım et!» diyerek yalvardı.
- Ali Fikri Yavuz: Nihayet o da, Rabbine şöyle dua etti: “- Ben mağlûbum, benim için onlardan intikam al.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O da nihayet rabbına duâ etti, ben dedi, mağlûbum, hemen nusratını ver
- Fizilal-il Kuran: O da «Ben yenik düştüm, yardım et bana» diye Rabb´ine dua etti.
- Hasan Basri Çantay: Nihayet, o da Rabbine «Ben hakıykaten mağlûbum. Artık (benim) intikaam (ımı) sen al» diye düâ etdi.
- İbni Kesir: O da Rabbına yalvarmış: Ben; yenildim, bana yardım et, demişti.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (9-10) Bunlardan evvel Nûh kavmi tekzîp etti. Artık kulumuzu yalancı sandılar ve «Mecnûn,» dediler ve (risâletini tebliğden) vazgeçirilmiş idi. O da Rabbisine dua etti. «Şüphe yok ki, ben mağlubum, artık intikam al!» (diye niyazda bulundu).
- Tefhim-ul Kuran: Sonunda Rabbine dua etti: «Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık sen intikam al.»