Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْقَارِعَةُ
Ve mâ edrâke mel kâriah(kâriatu).
Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- nedir
- وَمَا
- sana bildiren
- أَدْرَاكَ
- د ر ي
- ne olduğunu
- مَا
- çarpan olayın
- الْقَارِعَةُ
- ق ر ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin?
- Diyanet Vakfı: (1-3) Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O çarpacak belanın ne olduğunu ne bildirdi ki sana?
- Elmalılı Hamdi Yazır: (1-3) Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?
- Ali Fikri Yavuz: Ne bildirdi sana, nedir o kıyamet?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ne bildirdi ki sana; nedir o karia?
- Fizilal-il Kuran: O gürültü koparacak olanın ne olduğunu sen nereden bileceksin?
- Hasan Basri Çantay: O felâket kapısını çalacak (kıyametin dehşet ve azametin) sana bildiren nedir?
- İbni Kesir: O felaket kapısını çalacak olanın ne olduğunu bilir misin sen?
- Ömer Nasuhi Bilmen: O çarpacak olan felaketin ne olduğunu sana ne bildirdi?
- Tefhim-ul Kuran: Sana o ´çarpıp patlak verecek olan´ı bildiren nedir?
Resim yüklenemedi.