Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَعَلْنَٰهُمْ أَئِمَّةً يَدْعُونَ إِلَى ٱلنَّارِ ۖ وَيَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ لَا يُنصَرُونَ
Ve cealnâhum eimmeten yed’ûne ilen nâr(nârı), ve yevmel kıyâmeti lâ yunsarûn(yunsarûne).
Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve biz onları yaptık
- وَجَعَلْنَاهُمْ
- ج ع ل
- önderler
- أَئِمَّةً
- ا م م
- çağıran
- يَدْعُونَ
- د ع و
- إِلَى
- ateşe
- النَّارِ
- ن و ر
- ve günü
- وَيَوْمَ
- ي و م
- kıyamet
- الْقِيَامَةِ
- ق و م
- asla
- لَا
- yardım olunmazlar
- يُنْصَرُونَ
- ن ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
- Diyanet Vakfı: Onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz, onları ateşe davet eden baş kumandanlar yaptık. Kıyamet gününde de yardım görmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onları ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Biz, onları, ateşe (küfür ve şirke) çağıran öncüler yaptık. Kıyamet gününde ise yardım olunmazlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz onları öyle baş kumandanlar yaptık ki ateşe da´vet ederler ve kıyamet günü yardım olunmazlar
- Fizilal-il Kuran: Biz onları ateşe çağıran önderler yaptık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir.
- Hasan Basri Çantay: Biz onları (dünyâda insanları) ateşe da´vet edegelen rehberler yapdık. Kıyamet gününde ise (azâblarının def´i husuusunda) asla yardıma kavuşdurulmayacaklardır.
- İbni Kesir: Onları, ateşe çağıran önderler kıldık. Kıyamet günü de yardım görmezler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onları ateşe dâvet eder ön ayaklar kıldık, yevm-i Kıyamette ise yardım olunmayacaklardır.
- Tefhim-ul Kuran: Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık, kıyamet günü yardım görmezler.
Resim yüklenemedi.