Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَا كَانَ رَبُّكَ مُهْلِكَ ٱلْقُرَىٰ حَتَّىٰ يَبْعَثَ فِىٓ أُمِّهَا رَسُولًا يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِنَا ۚ وَمَا كُنَّا مُهْلِكِى ٱلْقُرَىٰٓ إِلَّا وَأَهْلُهَا ظَٰلِمُونَ
Ve mâ kâne rabbuke muhlikel kurâ hattâ yeb’ase fî ummihâ resûlen yetlû aleyhim âyâtinâ, ve mâ kunnâ muhlikîl kurâ illâ ve ehluhâ zâlimûn(zâlimûne).
Rabbin, ülkelerin merkezî yerlerine, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe oraları helâk edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helâk etmeyiz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve
- وَمَا
- değildir
- كَانَ
- ك و ن
- Rabbin
- رَبُّكَ
- ر ب ب
- helak edici
- مُهْلِكَ
- ه ل ك
- ülkeleri
- الْقُرَىٰ
- ق ر ي
- kadar
- حَتَّىٰ
- gönderinceye
- يَبْعَثَ
- ب ع ث
- فِي
- (ülkelerin) anasına
- أُمِّهَا
- ا م م
- bir elçi
- رَسُولًا
- ر س ل
- okuyan
- يَتْلُو
- ت ل و
- onlara
- عَلَيْهِمْ
- ayetlerimizi
- ايَاتِنَا
- ا ي ي
- ve
- وَمَا
- biz değiliz
- كُنَّا
- ك و ن
- helak edici
- مُهْلِكِي
- ه ل ك
- ülkeleri
- الْقُرَىٰ
- ق ر ي
- olmadan
- إِلَّا
- halkı
- وَأَهْلُهَا
- ا ه ل
- zalim
- ظَالِمُونَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Rabbin, ülkelerin merkezî yerlerine, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe oraları helâk edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helâk etmeyiz.
- Diyanet Vakfı: Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de Rabbin memleketleri, kendlerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi ana noktalarına göndermedikçe helak edici değildir. Biz, o memleketleri yalnızca halkı zulüm ederken helak etmişizdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
- Ali Fikri Yavuz: Senin Rabbin şehirlerin (merkezine) en büyüğüne, halkı üzerine ayetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe, o memleketler halkını helâk edici değildir. Biz ahalisi zalim (kâfir) olan memleketlerden başkasını helâk edici değiliz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem rabbın memleketleri, ana noktasında kendilerine âyetlerimizi okur bir Resul göndermedikçe helâk edici değiller, hem de biz o memleketleri hep ahalisinin zulümleri halinde helâk etmişizdir
- Fizilal-il Kuran: Rabb´in memleketlerin ana merkezlerinin halkına ayetlerimizi okuyacak bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Zaten biz halkı zalim olan memleketleri helak etmişizdir.
- Hasan Basri Çantay: Senin Rabbin memleketlerin ana merkez (ler) ine, karşılarında âyetlerimizi okuyacak bir peygamber gönderinceye kadar, o memleketleri helak edici değildir ve biz ehâlîsi zaalimler (den ibaret) olan memleketlerden başkasını helak edici de değiliz.
- İbni Kesir: Anasına, ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe Rabbın kasabaları helak etmiş değildir. Ve Biz; halkı zalim olan kasabalardan başkasını helak edici değiliz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Rabbin kasabaları ihlâk eder olmadı, onların ana merkezlerine bir peygamber gönderip de onlara âyetlerimizi tilâvet eder oluncaya değin ve Biz ahalisi zalimler olan kasabalardan başkasını helâk edici olmadık.
- Tefhim-ul Kuran: Senin Rabbin, ´ana yerleşim merkezlerine´ onlara ayetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz, halkı zulmetmekte olan şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.