Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُم بِٱلْأَخْسَرِينَ أَعْمَٰلًا
Kul hel nunebbiukum bil ahserîne a’mâlâ(a’mâlen).
(103-104) (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- mi?
- هَلْ
- size söyleyeyim
- نُنَبِّئُكُمْ
- ن ب ا
- en çok ziyana uğrayanları
- بِالْأَخْسَرِينَ
- خ س ر
- işleri bakımından
- أَعْمَالًا
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (103-104) (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”
- Diyanet Vakfı: De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Size amelleri en çok hüsrana gidenleri haber vereyim mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi?
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), de ki: “-Size, yaptıkları iş bakımından (ahirette) en çok ziyana uğrayanları haber vereyim mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Size, de: amelleri en ziyade hüsrana gidenleri haber vereyim mi?
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, de ki; «Çalışmalarında en ağır kayba uğrayanları size haber verelim mi?»
- Hasan Basri Çantay: (103-104) De ki: «(Yapdıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları, kendileri muhakkak iyi yapıyorlar sanarak dünyâ hayaatında sa´yleri boşa gitmiş olanları size haber vereyim mi»?
- İbni Kesir: De ki: Size amel bakımından en çok kayıpta bulunanları haber vereyim mi?
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Size amellerce en ziyâde hüsrâna düşmüş olanları haber vereyim mi?»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Davranış (tarzı olan ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?»
Resim yüklenemedi.