Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ إِنَّكَ لَن تَسْتَطِيعَ مَعِىَ صَبْرًا
Kâle inneke len testetîa maiye sabrâ(sabren).
Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi ki
- قَالَ
- ق و ل
- sen
- إِنَّكَ
- asla
- لَنْ
- dayanamazsın
- تَسْتَطِيعَ
- ط و ع
- benimle beraber bulunmaya
- مَعِيَ
- sabırla
- صَبْرًا
- ص ب ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”
- Diyanet Vakfı: Dedi ki: Doğrusu sen benimle beraberliğe sabredemezsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O: «Doğrusu sen benimle beraber olmaya sabredemezsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Hızır) dedi ki: «Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin.
- Ali Fikri Yavuz: Hızır dedi ki: “- Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Doğrusu, dedi: sen benimle sabredemezsin
- Fizilal-il Kuran: O kulumuz, Musa´ya dedi ki; «Sen benimle beraber olmaya katlanamazsın.»
- Hasan Basri Çantay: O da (Musâya): «Doğrusu sen benim beraberimde sabretmiye asla muktedir olamazsın».
- İbni Kesir: O da dedi ki: Doğrusu sen, benim yaptıklarıma asla dayanamazsın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Şüphe yok sen benimle beraber sabra kâdir olamazsın.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabrını göstermeye güç yetiremezsin.»
Resim yüklenemedi.