Your browser doesn’t support HTML5 audio
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ إِنَّآ أَعْطَيْنَٰكَ ٱلْكَوْثَرَ
İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere).
Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- elbette biz
- إِنَّا
- sana verdik
- أَعْطَيْنَاكَ
- ع ط و
- Kevser’i
- الْكَوْثَرَ
- ك ث ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.
- Diyanet Vakfı: (1-3) (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser´i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Muhakkak Biz, sana Kevseri´i verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Muhakkak biz sana Kevser´i verdik.
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz verdik sana hakikatte kevser
- Fizilal-il Kuran: Ey muhammed! Doğrusu biz sana pek çok nimet vermişizdir.
- Hasan Basri Çantay: (Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.
- İbni Kesir: Gerçekten Biz; sana, Kevser´i verdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Şüphe yok ki, Biz sana Kevser´i verdik.
- Tefhim-ul Kuran: Şüphesiz, biz sana Kevser´i verdik.
Resim yüklenemedi.