Your browser doesn’t support HTML5 audio
أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ
Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).
İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte onlar
- أُولَٰئِكَ
- üzerindedirler
- عَلَىٰ
- doğru bir yol
- هُدًى
- ه د ي
- tarafından
- مِنْ
- Rableri
- رَبِّهِمْ
- ر ب ب
- ve işte
- وَأُولَٰئِكَ
- onlar
- هُمُ
- umduklarına ereceklerdir
- الْمُفْلِحُونَ
- ف ل ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
- Diyanet Vakfı: İşte onlar, Rableri tarafından gösterilmiş doğru yol üzeredirler ve onlar kurtuluşa erenlerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte bunlar, Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler, o kurtuluşa erenler işte bunlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bunlar, Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler. Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır.
- Ali Fikri Yavuz: İşte bunlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve (azabdan) kurtulacak olanlar da, işte bunlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte bunlar rablarından bir hidayet üzeredir ve işte bunlardır o felâh bulanlar
- Fizilal-il Kuran: İşte onlar Rabb´lerinin göstermiş olduğu doğru bir yol üzeredirler ve kurtuluşa erenlerdir.
- Hasan Basri Çantay: İşte onlar Rablerinden bir hidâyet üzerindedirler ve işte onlar, (evet) onlar felaha erenlerdir.
- İbni Kesir: İşte onlar; Rabblarından bir hidayet üzerindedirler. Ve işte onlar; felaha erenlerin kendileridir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve işte felâha erenler de onlardır.
- Tefhim-ul Kuran: İşte onlar, Rab´lerinden bir hidayet üzerindedirler ve felah bulanlar da onlardır.
Resim yüklenemedi.