Lokmân Suresi 7. Ayet Meali

Kur'anı Kerim Meali
Kuran Meali
Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا وَلَّىٰ مُسْتَكْبِرًا كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِىٓ أُذُنَيْهِ وَقْرًا ۖ فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Ve izâ tutlâ aleyhi âyâtunâ vellâ mustekbiren ke en lem yesma’hâ ke enne fî uzuneyhi vakrâ(vakran), fe beşşirhu bi azâbin elîm(elîmin).
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele.

    Türkçesi

    Arapçası

    Kökü

  • ve zaman
  • وَإِذَا
  • okunduğu
  • تُتْلَىٰ
  • ت ل و
  • ona
  • عَلَيْهِ
  • ayetlerimiz
  • ايَاتُنَا
  • ا ي ي
  • sırtını döner
  • وَلَّىٰ
  • و ل ي
  • büyüklük taslayarak
  • مُسْتَكْبِرًا
  • ك ب ر
  • sanki
  • كَأَنْ
  • لَمْ
  • onları hiç işitmemiş
  • يَسْمَعْهَا
  • س م ع
  • sanki
  • كَأَنَّ
  • فِي
  • kulaklarında
  • أُذُنَيْهِ
  • ا ذ ن
  • ağırlık varmış
  • وَقْرًا
  • و ق ر
  • ona müjdele
  • فَبَشِّرْهُ
  • ب ش ر
  • bir azabı
  • بِعَذَابٍ
  • ع ذ ب
  • acıklı
  • أَلِيمٍ
  • ا ل م
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele.
  • Diyanet Vakfı: Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Karşısında ayetlerimiz okunduğu zaman da sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi kibirlenerek ensesini döner. Sen de onu acı bir azap ile müjdele!
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Onun karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman da sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. İşte onu, acı verecek bir azab ile müjdele.
  • Ali Fikri Yavuz: Ona ayetlerimiz okunduğu zaman, sanki onları işitmemiş, kulaklarında sağırlık varmış gibi, kibirlenerek yüz çevirir. (Ey Rasûlüm) sen de onu acıklı bir azab ile müjdele.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Karşısında âyetlerimiz okunduğu vakıt da kibirlenerek ensesini döner, sanki onları işitmemiş, sanki kulaklarında bir ağırlık varmış, sen de onu elîm bir azâb ile müjdele
  • Fizilal-il Kuran: Ayetlerimiz o sapık kimseye okunduğu zaman sanki onları hiç işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek sırt çevirir. İşte onu can yakıcı azapla müjdele!
  • Hasan Basri Çantay: Ona âyetlerimiz okunduğu zaman sanki bunları işitmemiş, sanki iki kulağında bir sağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir, işte onu çok acıklı bir azâb ile müjdele!
  • İbni Kesir: Ayetlerimiz ona okunduğu zaman; kulaklarında ağırlık var da işitmiyormuş gibi büyüklük taslayarak sırt çevirir. İşte ona çok acıklı bir azabı müjdele.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve ona karşı âyetlerimiz okunduğu vakit, sanki onu işitmemiş, sanki iki kulağında bir sağırlık varmış gibi böbürlenerek ensesini döner. Artık onu pek acıklı bir azap ile müjdele.
  • Tefhim-ul Kuran: Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki onları işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir. Artık sen ona acıklı bir azap ile müjde ver.

Resim yüklenemedi.

Sistemli Evden Eve Taşımacılık

Vaktin Çağrısı

Wholesale B2B Marketplaces