Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا۟ إِلَىٰ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَإِلَى ٱلرَّسُولِ قَالُوا۟ حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ ءَابَآءَنَآ ۚ أَوَلَوْ كَانَ ءَابَآؤُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ شَيْـًٔا وَلَا يَهْتَدُونَ
Ve izâ kîle lehum teâlev ilâ mâ enzelallâhu ve iler resûlî kâlû hasbunâ mâ vecednâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’lemûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).
Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Peygamber’e gelin” denildiğinde onlar, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve zaman
- وَإِذَا
- dendiği
- قِيلَ
- ق و ل
- onlara
- لَهُمْ
- gelin
- تَعَالَوْا
- ع ل و
- إِلَىٰ
- şeye
- مَا
- indirdiği
- أَنْزَلَ
- ن ز ل
- Allah’ın
- اللَّهُ
- ve
- وَإِلَى
- Elçi’ye
- الرَّسُولِ
- ر س ل
- derler ki
- قَالُوا
- ق و ل
- bize yeter
- حَسْبُنَا
- ح س ب
- şey
- مَا
- bulduğumuz
- وَجَدْنَا
- و ج د
- üzerinde
- عَلَيْهِ
- babalarımızı
- ابَاءَنَا
- ا ب و
- olsa da mı?
- أَوَلَوْ
- كَانَ
- ك و ن
- babaları
- ابَاؤُهُمْ
- ا ب و
- لَا
- bilmeyen
- يَعْلَمُونَ
- ع ل م
- hiçbir şey
- شَيْئًا
- ش ي ا
- ve
- وَلَا
- doğru yolu bulamayan
- يَهْتَدُونَ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Peygamber’e gelin” denildiğinde onlar, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?
- Diyanet Vakfı: Onlara, «Allah´ın indirdiğine ve Resûl´e gelin» denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter» derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunlara: «Gelin Allah´ın indirdiği hükümlere ve peygambere.» denildiği zaman: «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!» derler. Ya ataları birşey bilmeyen ve doğru yolda bulunmayan kimseler idiyseler de mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlara: «Allah´ın indirdiği (kitabı)ne ve peygamber´e gelin» dendiği zaman: «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter» derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsa da mı?
- Ali Fikri Yavuz: Onlara: “- Allah’ın indirdiği Kur’an hükümlerine ve Peygamberin sünnetine gelin”, denildiği zaman: “- Bize, atalarımızı üzerinde bulduğumuz din yeter”, diyorlar. Ataları bir şey bilmiyor ve doğru yola gitmiyor idiyseler de mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunlara gelin Allahın indirdiği ahkâma ve Peygambere denildiği zaman da «bize atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler yeter» diyorlar, ya ataları bir şey bilmez ve doğru yola gitmezler idi ise de mi?
- Fizilal-il Kuran: Onlara Allah´ın indirdiği Kur´an´a ve Peygambere uyunuz denildiğinde, «Atalarımızın miras bıraktığı düzen bize yeter» derler. Peki ya, ataları hiçbir şey bilmeyen, doğru yoldan uzak kimseler idiyse?
- Hasan Basri Çantay: Onlara: «Allahın indirdiğine ve o peygambere gelin» denildiği zaman «Atalarımızı üstünde bulduğumuz şeyler bize yeter» dediler. Ya ataları hiç bir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyse?..
- İbni Kesir: Onlara; Allah´ın indirdiğine ve peygambere gelin, denildiği zaman; atalarımızı üstünde bulunduğumuz şey bize yeter, dediler. Ya ataları, bir şey bilmiyor ve doğru yola gitmiyorlar idiyse?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve onlara, Allah Teâlâ´nın indirdiğine ve Peygambere geliniz denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter,» derler. Ya babaları hiçbir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyseler de mi?
- Tefhim-ul Kuran: Onlara: «Allah´ın indirdiğine ve peygambere gelin» denildiğinde, «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter» derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?.
Resim yüklenemedi.