Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَا جَعَلَ ٱللَّهُ مِنۢ بَحِيرَةٍ وَلَا سَآئِبَةٍ وَلَا وَصِيلَةٍ وَلَا حَامٍ ۙ وَلَٰكِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ ۖ وَأَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Mâ cealallâhu min bahîretin ve lâ sâibetin ve lâ vasîletin ve lâ hâmin ve lâkinnellezîne keferû yefterûne alâllâhi kezib(kezibe) ve ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).
Allah, ne “Bahîre”, ne “Sâibe”, ne “Vasîle”, ne de “Hâm” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- مَا
- yapmamıştır
- جَعَلَ
- ج ع ل
- Allah
- اللَّهُ
- ne
- مِنْ
- "bahîre"
- بَحِيرَةٍ
- ب ح ر
- ve ne
- وَلَا
- "sâibe"
- سَائِبَةٍ
- س ي ب
- ve ne
- وَلَا
- "vasîle"
- وَصِيلَةٍ
- و ص ل
- ve ne
- وَلَا
- "ham"
- حَامٍ
- ح م ي
- fakat
- وَلَٰكِنَّ
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- uyduruyorlar
- يَفْتَرُونَ
- ف ر ي
- karşı
- عَلَى
- Allah’a
- اللَّهِ
- yalan
- الْكَذِبَ
- ك ذ ب
- ve çokları da
- وَأَكْثَرُهُمْ
- ك ث ر
- لَا
- akıl erdiremiyorlar
- يَعْقِلُونَ
- ع ق ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, ne “Bahîre”, ne “Sâibe”, ne “Vasîle”, ne de “Hâm” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.
- Diyanet Vakfı: Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah´a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah, ne kulağı yarılan, ne salma bırakılan, ne erkek-dişi ikizler doğuran, ne de on defa doğurması yüzünden yük vurulamayan hayvanların (adanmasını) meşru kılmadı. Fakat küfreden kimseler, Allah adına yalan söyleyerek O´na iftira ediyorlar. Çoklarının da aklı ermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah, ne «bahîre»yi, ne «sâibe»yi, ne «vesile»yi ve ne de «hâm»ı meşru kılmıştır. Fakat küfredenler, Allah´a yalan iftira etmektedirler. Onların çoğunun akılları ermez.
- Ali Fikri Yavuz: Allah, (câhiliyyet devrindeki âdet üzere) kulağı yarılıp salıverilen ve putlara adak yapılan develerle, putlar için kesilen erkek koyunların ve sırtı yüke haram kılınan develerin hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat, küfredenler, Allah’a yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ne bahıyre, ne sâibe, ne vasıyle, ne ham´dan hiç birini Allah meşru´ kılmadı, lâkin küfretmekte olan kimseler, Allah namına yalan söyliyerek ona iftira ediyorlar, çoklarının da aklı irmez
- Fizilal-il Kuran: Allah, Bahire, Saibe, Vesile ve Hami diye bir şey koymamıştır. Fakat kâfirler Allah adına yalan uydururlar. Onların çoğu düşünme yeteneğinden yoksundur.
- Hasan Basri Çantay: Allah ne «Bahıyre den, ne «Sâbibe» den, ne «Vasiyle den, ne de «Ham» dan hiç birini (meşru) kılmamışdır. Fakat o küfredenler Allaha karşı («Bize bunları o emretmişdir» diye) yalan düzerler. Onların çoğunun (avamının) ise akılları ermez.
- İbni Kesir: Allah; ne Bahire´den, ne Saibe´den, ne Vasile´den, ne de Ham´dan hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat küfredenler; Allah´a karşı yalan uydurdular. Onların çoğunun ise akılları ermez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Allah Teâlâ bahireden, saibeden, vasileden ve hâmden hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar Allah Teâlâ´ya karşı yalan söyleyerek iftirada bulunurlar. Ve onların çokları ise akıl erdiremezler.
- Tefhim-ul Kuran: Allah Bahiyre´den Saibe´den Vasiyle´den ve Hâm´dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak küfredenler, Allah´a karşı yalan düzüp uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez.
Resim yüklenemedi.