Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱلَّذِينَ هُم بِشَهَٰدَٰتِهِمْ قَآئِمُونَ
Vellezîne hum bi şehâdâtihim kâimûn(kâimûne).
Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve
- وَالَّذِينَ
- onlar
- هُمْ
- şahidliklerini
- بِشَهَادَاتِهِمْ
- ش ه د
- yaparlar
- قَائِمُونَ
- ق و م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
- Diyanet Vakfı: Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve onlar ki, şahitliklerinde dürüstdürler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şahitliklerinde dürüsttürler.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar ki, şahidliklerinde dürüstlük yaparlar,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve onlar ki şâhidliklerinde dürüstürler
- Fizilal-il Kuran: Şahidliklerini yaparlar.
- Hasan Basri Çantay: Sahiciliklerini (dosdoğru) yapanlar,
- İbni Kesir: Ve onlar ki; şahidliklerini gereği gibi yaparlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (32-33) Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riâyet ederler. Ve onlar ki, şehâdetlerini doğruca ikame ederler.
- Tefhim-ul Kuran: Şahidliklerinde de dosdoğru davrananlardır.
Resim yüklenemedi.