Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَإِنَّمَا يَسَّرْنَٰهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ ٱلْمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِۦ قَوْمًا لُّدًّا
Fe innemâ yessernâhu bi lisânike li tubeşşire bihil muttekîne ve tunzire bihî kavmen luddâ(ludden).
Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz biz
- فَإِنَّمَا
- O’nu kolaylaştırdık
- يَسَّرْنَاهُ
- ي س ر
- senin diline
- بِلِسَانِكَ
- ل س ن
- müjdelemen için
- لِتُبَشِّرَ
- ب ش ر
- onunla
- بِهِ
- muttakileri (sakınanları)
- الْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- ve uyarman için
- وَتُنْذِرَ
- ن ذ ر
- onunla
- بِهِ
- bir kavmi
- قَوْمًا
- ق و م
- inatçı
- لُدًّا
- ل د د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ey Muhammed! Biz, Allah’a karşı gelmekten sakınanları Kur’an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
- Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) Biz Kur´an´ı, sadece, onunla Allah´tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylaştırdık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz, o Kur´an´ı sadece onunla takva sahiplerini müjdelemen ve inat edenleri de korkutman için senin dilinle kolaylaştırdık.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Ey Muhammed!) Biz Kur´ân´ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah´tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın.
- Ali Fikri Yavuz: İşte biz, Kur’an’ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah’dan korkup sakınanları müjdeliyesin, inad edenleri de onunla korkutasın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sırf o Kur´anı senin lisanınla şunun için müyesser kıldık ki onunla müttekîleri müjdeliyesin ınad edenleri de inzar edesin
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, kötülükten sakınanları müjdeleyesin ve inatçılar güruhunu uyarasın diye biz bu Kur´an´ı ana dilinde indirerek onu kolay anlamanı sağladık.
- Hasan Basri Çantay: İşte biz onu (Kur´ânı) ancak onunla takva saahiblerini müjdeleyesin, (baatılda) mücâdele ve inâd edenleri korkutasın diye senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.
- İbni Kesir: İşte Biz; bunu muttakilere müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi uyarasın diye senin dilinde indirerek kolaylaştırdık.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte onu, (Kur´an´ı) senin lisanın ile kolayca kıldık ki, onunla muttakîleri müjdeleyesin ve inat eden bir kavmi de korkutasın.
- Tefhim-ul Kuran: Biz bunu (Kur´an´ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.
Resim yüklenemedi.