Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ نُهُوا۟ عَنِ ٱلنَّجْوَىٰ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُوا۟ عَنْهُ وَيَتَنَٰجَوْنَ بِٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ وَمَعْصِيَتِ ٱلرَّسُولِ وَإِذَا جَآءُوكَ حَيَّوْكَ بِمَا لَمْ يُحَيِّكَ بِهِ ٱللَّهُ وَيَقُولُونَ فِىٓ أَنفُسِهِمْ لَوْلَا يُعَذِّبُنَا ٱللَّهُ بِمَا نَقُولُ ۚ حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا ۖ فَبِئْسَ ٱلْمَصِيرُ
E lem tere ilellezîne nuhû aninnecvâ summe yeûdûne li mâ nuhû anhu ve yetenâcevne bil ismi vel udvâni ve ma’siyetir resûl(resûli), ve izâ câûke hayyevke bi mâ lem yuhayyike bihillâhu, ve yekûlûne fî enfusihim lev lâ yuazzibunâllâhu bi mâ nekûl(nekûlu), hasbuhum cehennem(cehennemu), yaslevnehâ, febi’sel masîr(masîru).
Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah’ın seni selâmlamadığı selâmla selâmlıyorlar. İçlerinden de, “Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!” diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- أَلَمْ
- görmedin mi?
- تَرَ
- ر ا ي
- إِلَى
- kimseleri
- الَّذِينَ
- menedilen(ler)
- نُهُوا
- ن ه ي
- -tan
- عَنِ
- gizli gizli konuşmak-
- النَّجْوَىٰ
- ن ج و
- sonra yine
- ثُمَّ
- dönüyorlar
- يَعُودُونَ
- ع و د
- şeye
- لِمَا
- menedildikleri
- نُهُوا
- ن ه ي
- ondan
- عَنْهُ
- ve gizli gizli konuşuyorlar
- وَيَتَنَاجَوْنَ
- ن ج و
- günah hususunda
- بِالْإِثْمِ
- ا ث م
- ve düşmanlık
- وَالْعُدْوَانِ
- ع د و
- ve isyan
- وَمَعْصِيَتِ
- ع ص ي
- Elçiye
- الرَّسُولِ
- ر س ل
- ve zaman
- وَإِذَا
- sana geldikleri
- جَاءُوكَ
- ج ي ا
- seni selamlıyorlar
- حَيَّوْكَ
- ح ي ي
- bir tarzda
- بِمَا
- لَمْ
- selamlamadığı
- يُحَيِّكَ
- ح ي ي
- onu
- بِهِ
- Allah’ın
- اللَّهُ
- ve diyorlar
- وَيَقُولُونَ
- ق و ل
- içlerinde
- فِي
- kendi
- أَنْفُسِهِمْ
- ن ف س
- değil miydi?
- لَوْلَا
- bize azab etmeli
- يُعَذِّبُنَا
- ع ذ ب
- Allah
- اللَّهُ
- ötürü
- بِمَا
- dediğimizden
- نَقُولُ
- ق و ل
- onlara yeter
- حَسْبُهُمْ
- ح س ب
- cehennem
- جَهَنَّمُ
- oraya gireceklerdir
- يَصْلَوْنَهَا
- ص ل ي
- ne kötü
- فَبِئْسَ
- ب ا س
- gidilecek yerdir
- الْمَصِيرُ
- ص ي ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah’ın seni selâmlamadığı selâmla selâmlıyorlar. İçlerinden de, “Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!” diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası!
- Diyanet Vakfı: Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o yasaklananı yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber´e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah´ın selamlamadığı bir şekilde selamlıyorlar. Kendi içlerinden de: Bu söylediklerimiz yüzünden Allah´ın bize azap etmesi gerekmez miydi? derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir orası!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bakmaz mısın şunlara ki, gizli konuşmaktan yasaklandılar da sonra dönüp yasaklandıkları şeyi yapıyorlar; günah, düşmanlık ve peygambere karşı gelme hususunda fısıldaşıyorlar. Yanına geldikleri zaman da seni Allah´ın sağlıklamadığı (selamlamadığı) bir tarzda sağlıklıyorlar ve kendi içlerinden de: «Allah, bize söylediklerimiz yüzünden azap etse ya!» diyorlar. Cehennem onlara yeter, ona yaslanacaklardır. Artık o ne kötü akibettir!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o menedildikleri şeyi yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber´e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah´ın selamlamadığı bir tarzda selamlıyorlar. Kendi içlerinden de «bu söylediklerimiz yüzünden Allah´ın bize azap etmesi gerekmez miydi?» derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü dönüş yeridir orası!
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), bakmaz mısın şunlara, (o münafıklarla yahudilere): Gizli konuşmaktan yasaklandılar da, sonra dönüb yasaklandıkları şeyi yapıyorlar ve yalan, zulüm, Peygambere isyan fısıldaşıyorlar. Senin yanına geldiklerinde de, seni Allah’ın selâmlamadığı bir suretle selâmlıyorlar. (Es-selâmü Aleyk yerine, üzerine ölüm olsun manâsına gelen Es-Sâmü Aleyk diyorlar). Kendi aralarında da: “- Allah bizi, söylediklerimizle azablandırsa ya!” diyorlar. Onlara cehennem yeter; oraya girecekler. Artık o, ne kötü dönüş yeridir...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bakmaz mısın şunlara: Gizli konuşmadan nehyedildiler de sonra dönüp nehyolundukları şeyi yapıyorlar, günah, udvan ve Peygambere ısyan fısıldaşıyorlar, yanına geldiklerinde de seni Allahın sağlıklamadığı bir suretle sağlıklıyorlar, kendi içlerinde de Allah bizi söylediklerimizle ta´zib etse ya! Diyorlar, Cehennem onlara yeter, ona yaslanacaklar, artık o, ne fena âkıbettir
- Fizilal-il Kuran: Görmedin mi şu adamları ki gizli gizli konuşmaları yasaklandığı halde yine o yasaklanan işi yapıyorlar. Günah, düşmanlık ve Resule isyan hususunda gizli gizli konuşuyorlar. Onlar sana geldiklerinde seni, Allah´ın selamlamadığı bir tarzda selamlıyorlar. Kendi içlerinden de «Bu söylediklerimiz yüzünden Allah´ın bize azap etmesi gerekmez miydi?» derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü gidilecek yerdir orası.
- Hasan Basri Çantay: Fısıltı (ile konuşmak) dan men´edilib de sonra men´edildikleri (o haale) dönmekde ve günâhı, düşmanlığı ve peygambere ısyaanı fısıldaşmakda olanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni Allahın selâmlamadığı bir şeyle selâmlarlar. Kendi aralarında da «Allah bizi söyleye geldiğimiz yüzünden azâblandırmalı değil miydi?» derler. Onlara cehennem yeter. Oraya girecekler, işte o, ne kötü dönüş yeridir!
- İbni Kesir: Gizli gizli konuşmaktan men´edildikleri halde, men´edildikleri şeyi yapmaya kalkışanlarla günah işlemek, düşmanlık etmek ve Peygambere karşı gelmek konusunda gizlice konuşanları görmedin mi? Sana geldikleri zaman, seni Allah´ın selamladığı bir şeyle selamlarlar. Kendi aralarında da: Söylediklerimiz yüzünden Allah´ın bize azab etmesi gerekmez miydi? derler. Onlara cehennem yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Bakmaz mısın o kimselere ki gizlice konuşmadan nehyedilmişlerdir, sonra da nehyedilmiş oldukları şeye dönüverirler ve günah ile ve adavet ile ve Peygambere isyan ile fısıldaşırlar ve sana geldikleri zaman da seni Allah´ın selâmlamadığı bir şey ile selâmladılar ve kendi içlerinde de derler ki, «Allah bizi söylediğimiz şey ile muazzep etmeli değil mi?». Onlara cehennem kâfidir, ona yaslanacaklardır. Artık ne fena bir dönüş yeri.
- Tefhim-ul Kuran: ´Gizli toplantıların (kulis) fısıldaşmaları´ndan men edilip sonra men edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve peygambere karşı isyanı (aralarında) fısıldaşmakta olanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah´ın selâmlamadığı biçimde selâmlıyorlar. Ve kendi kendilerine: «Söylemekte olduklarımız dolayısıyla Allah bize azab etse ya!» derler. Onlara cehennem yeter, oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir.
Resim yüklenemedi.