Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا تَنَٰجَيْتُمْ فَلَا تَتَنَٰجَوْا۟ بِٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ وَمَعْصِيَتِ ٱلرَّسُولِ وَتَنَٰجَوْا۟ بِٱلْبِرِّ وَٱلتَّقْوَىٰ ۖ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ٱلَّذِىٓ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Yâ eyyuhellezîne âmenû iza tenâceytum fe lâ tetenâcev bil ismi vel udvâni ve ma’siyetir resûli ve tenâcev bil birri vet takvâ, vettekûllâhellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).
Ey iman edenler! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ey
- يَا أَيُّهَا
- kimseler
- الَّذِينَ
- inanan(lar)
- امَنُوا
- ا م ن
- zaman
- إِذَا
- aranızda gizli konuştuğunuz
- تَنَاجَيْتُمْ
- ن ج و
- فَلَا
- konuşmayın
- تَتَنَاجَوْا
- ن ج و
- günah üzerinde
- بِالْإِثْمِ
- ا ث م
- ve düşmanlık
- وَالْعُدْوَانِ
- ع د و
- ve karşı gelme
- وَمَعْصِيَتِ
- ع ص ي
- Elçiye
- الرَّسُولِ
- ر س ل
- (fakat) konuşun
- وَتَنَاجَوْا
- ن ج و
- iyilik üzerinde
- بِالْبِرِّ
- ب ر ر
- ve takva
- وَالتَّقْوَىٰ
- و ق ي
- ve korkun
- وَاتَّقُوا
- و ق ي
- Allah’tan
- اللَّهَ
- الَّذِي
- huzuruna
- إِلَيْهِ
- toplanacağınız
- تُحْشَرُونَ
- ح ش ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ey iman edenler! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.
- Diyanet Vakfı: Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber´e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvâyı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah´tan korkun.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ey iman edenler, sizler fısıldaştığınız zaman, aranızda günah, düşmanlık ve peygambere isyan hususunda fısıldaşmayın, iyilik ve takvayı fısıldaşın! Allah´tan korkun ki, O´nun huzurunda toplanacaksınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı düşmanlığı ve Peygamber´e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah´tan korkun.
- Ali Fikri Yavuz: Ey iman edenler! Siz fısıldaştığınız zaman, yalan, zulüm, Peygambere isyan fısıldaşmayın; iyilik ve takva fısıldaşın. Allah’dan korkun ki, (ahirette) O’nun huzurunda toplanacaksınız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ey o bütün iyman edenler! Sizler fısıldaştığınız vakıt günah, udvan ve Peygambere ısyan fısıldaşmayın iyilik ve takva fısıldaşın ve Allahdan korkun ki ona haşrolunacaksınız
- Fizilal-il Kuran: Ey iman edenler! Aranızda gizli konuştuğunuz zaman günah, düşmanlık ve peygambere karşı gelmek üzere konuşmayın. İyilik ve takva üzerine konuşun, huzuruna varacağınız Allah´tan korkun.
- Hasan Basri Çantay: Ey îman edenler, aranızda gizli konuşacağınız vakit günâhı, düşmanlığı, peygambere isyanı fısıldaşmayın. iyiliği, takvayı fısıldasın ve ancak huzuurunda toplanacağınız Allahdan korkun.
- İbni Kesir: Ey iman edenler; aranızda gizli konuşacağınız zaman; günahı, düşmanlığı ve Peygambere isyanı fısıldaşmayın. Birr´i, takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah´tan korkun.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ey imân etmiş olanlar! Muhâverede bulunduğunuz zaman günah ile, adavet ile ve Peygambere isyan ile muhâverede bulunmayın ve hayr ile ve takvâ ile muhâverede bulunun ve kendisine haşrolunacak olduğunuz Allah´tan korkunuz.
- Tefhim-ul Kuran: Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve peygambere karşı isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birr (iyiliği) ve takvayı konuşun ve kendi huzurunda toplanacağınız Allah´tan sakınıp korkun.