Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَبَنِينَ شُهُودًا
Ve benîne şuhûdâ(şuhûden).
(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve oğullar
- وَبَنِينَ
- ب ن ي
- göz önünde
- شُهُودًا
- ش ه د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.
- Diyanet Vakfı: (11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): göz önünde oğulları,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hem göz önünde oğullar verdim.
- Ali Fikri Yavuz: Hem (kendisi ile) hazır bulunan oğullar...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem göz önünde oğullar
- Fizilal-il Kuran: Gözü önünden ayrılmayan evlatlar verdim.
- Hasan Basri Çantay: (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.
- İbni Kesir: Görülen oğullar verdiğimi,
- Ömer Nasuhi Bilmen: (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor.
- Tefhim-ul Kuran: Göz önünde hazır çocuklar (verdim),
Resim yüklenemedi.