Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمْهِيدًا
Ve mehhedtu lehu temhîdâ(temhîden).
Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve döşedim
- وَمَهَّدْتُ
- م ه د
- kendisine
- لَهُ
- bir döşeyişle
- تَمْهِيدًا
- م ه د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.
- Diyanet Vakfı: (11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): hem kendisine bir döşeyiş döşedim (şeref ve itibar verdim)!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Hem ona büyük imkânlar sağladım.
- Ali Fikri Yavuz: Ona nimet döşedim de döşedim...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem kendisine bir döşeyip döşedim
- Fizilal-il Kuran: Her işini yoluna koydum.
- Hasan Basri Çantay: (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak.
- İbni Kesir: Ve onun için yaydıkça yaydığımı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor.
- Tefhim-ul Kuran: Ve önüne sayısız imkan ve fırsatları döşeyip serdim.
Resim yüklenemedi.