Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَا تُبْقِى وَلَا تَذَرُ
Lâ tubkî ve lâ tezer(tezeru).
Geride bir şey koymaz, bırakmaz.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- لَا
- geriye bir şey komaz
- تُبْقِي
- ب ق ي
- ve ne de
- وَلَا
- bırakmaz
- تَذَرُ
- و ذ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Geride bir şey koymaz, bırakmaz.
- Diyanet Vakfı: Hem (bütün bedeni helâk eder, hiçbir şey) bırakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgeçmez o.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ne bir parça kor, ne bırakır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.
- Ali Fikri Yavuz: (İnsanların bedeninde et) bırakmaz, (kemik de) koymaz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ne bakıyye kor ne bırakır
- Fizilal-il Kuran: Geride hiçbir şey bırakmaz, ondan hiçbir şey kurtulmaz.
- Hasan Basri Çantay: Hem (bedeninden hiçbir eser) bırakmaz (hepsini helak eder), hem yine (eski haaline getirib aynı azâbı yapmakdan) vaz geçmez o,
- İbni Kesir: O, ne geri bırakır, ne de azabdan vazgeçer.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ne bırakır ve ne de terkeder,
- Tefhim-ul Kuran: Ne alıkoyar, ne bırakır.
Resim yüklenemedi.