Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱعْتَرَفُوا۟ بِذَنۢبِهِمْ فَسُحْقًا لِّأَصْحَٰبِ ٱلسَّعِيرِ
Fa’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashâbis saîr(saîri).
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- itiraf ettiler
- فَاعْتَرَفُوا
- ع ر ف
- günahlarını
- بِذَنْبِهِمْ
- ذ ن ب
- uzak olsun
- فَسُحْقًا
- س ح ق
- halkı
- لِأَصْحَابِ
- ص ح ب
- çılgın ateş
- السَّعِيرِ
- س ع ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
- Diyanet Vakfı: Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah´ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah´ın rahmetinden) uzak olsunlar!
- Ali Fikri Yavuz: Böylece günahlarını itiraf ederler. O halde kahrolsun cehennemlikler!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte günahlarını i´tiraf ettiler, kahrolsun o halde eshab-ı Seıyr
- Fizilal-il Kuran: Böylece günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
- Hasan Basri Çantay: Bu suretle günâhlarını i´tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!
- İbni Kesir: Böylece günahlarını itiraf ettiler. Yok olsun çılgın alevli cehennem ashabı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (10-11) Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun.
- Tefhim-ul Kuran: Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah´ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Resim yüklenemedi.