Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ هُوَ ٱلرَّحْمَٰنُ ءَامَنَّا بِهِۦ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا ۖ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
Kul huver rahmânu âmennâ bihî ve aleyhi tevekkelnâ, fe se ta’lemûne men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
De ki: “O, Rahmân’dır. O’na iman ettik, yalnızca O’na tevekkül ettik. Siz, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- O
- هُوَ
- çok merhametlidir
- الرَّحْمَٰنُ
- ر ح م
- inanmışşızdır
- امَنَّا
- ا م ن
- O’na
- بِهِ
- ve O’na
- وَعَلَيْهِ
- dayanmışızdır
- تَوَكَّلْنَا
- و ك ل
- yakında bileceksiniz
- فَسَتَعْلَمُونَ
- ع ل م
- kimdir
- مَنْ
- O
- هُوَ
- içinde olan
- فِي
- bir sapıklık
- ضَلَالٍ
- ض ل ل
- apaçık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “O, Rahmân’dır. O’na iman ettik, yalnızca O’na tevekkül ettik. Siz, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!”
- Diyanet Vakfı: De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O´na iman etmiş ve sırf O´na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «O, öyle Rahman´dır, işte biz O´na iman ettik ve O´na dayanmaktayız. İleride sizler de kimin açık bir sapıklık içinde bulunduğunu bileceksiniz!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «O çok merhametlidir. O´na inanmış, O´na dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz.»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- (Bizi kurtaracak ve bize merhamet edecek) O Rahmân’dır; biz O’na iman ettik ve O’na tevekkül etmekteyiz. Artık yakında siz de bileceksiniz ki, apaçık bir sapıklık içinde olan kimmiş?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: O öyle Rahman, işte biz ona iyman ettik ve ona dayanmaktayız, ileride sizler de bileceksiniz ki o açık bir dalâl içinde bulunan kim?
- Fizilal-il Kuran: De ki: «O Allah, Rahmandır; biz O´na iman etmiş ve sırf O´na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık sapıklıkta olduğunu yakında öğreneceksiniz.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «(Sizi kendisine davet etdiğimiz) O (Zât-i ecelle ve a´lâ), rahmeti bütün yaratdıklarına şâmil olan (Allah) dır ki biz Ona îman etdik ve ancak Ona güvenib dayandık. Artık apaçık bir sapıklık içinde bulunan kimmiş? İleride siz de bileceksiniz».
- İbni Kesir: De ki: O, Rahman´dır. Biz, O´na inandık ve O´na tevekkül ettik. Kimin apaçık bir sapıklıkta olduğunu yakında bileceksiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «O Rahmân´dır ki, O´na imân ettik ve O´na tevekkülde bulunduk. Artık yakında bileceksiniz ki o apaçık sapıklıkta bulunan kim imiş?»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «O (Allah) Rahman olan (bizi esirgeyip koruyan)dır; biz O´na iman ettik ve O´na tevekkül ettik. Artık siz kimin açıkça bir şaşkınlık (ve sapıklık) içinde olduğunu pek yakında bilip öğreneceksiniz.»
Resim yüklenemedi.