Your browser doesn’t support HTML5 audio
مَنْ عَمِلَ سَيِّئَةً فَلَا يُجْزَىٰٓ إِلَّا مِثْلَهَا ۖ وَمَنْ عَمِلَ صَٰلِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُو۟لَٰٓئِكَ يَدْخُلُونَ ٱلْجَنَّةَ يُرْزَقُونَ فِيهَا بِغَيْرِ حِسَابٍ
Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu´minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).
“Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kim
- مَنْ
- yaparsa
- عَمِلَ
- ع م ل
- bir kötülük
- سَيِّئَةً
- س و ا
- فَلَا
- cezalandırılmaz
- يُجْزَىٰ
- ج ز ي
- başkasıyla
- إِلَّا
- onun mislinden
- مِثْلَهَا
- م ث ل
- ve her kim
- وَمَنْ
- yaparsa
- عَمِلَ
- ع م ل
- faydalı bir iş
- صَالِحًا
- ص ل ح
- -ten
- مِنْ
- erkek-
- ذَكَرٍ
- ذ ك ر
- veya
- أَوْ
- kadın(dan)
- أُنْثَىٰ
- ا ن ث
- ve o
- وَهُوَ
- inanarak
- مُؤْمِنٌ
- ا م ن
- işte onlar
- فَأُولَٰئِكَ
- girerler
- يَدْخُلُونَ
- د خ ل
- cennete
- الْجَنَّةَ
- ج ن ن
- kendilerine rızık verilir
- يُرْزَقُونَ
- ر ز ق
- orada
- فِيهَا
- olmaksızın
- بِغَيْرِ
- غ ي ر
- hesabı
- حِسَابٍ
- ح س ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır.”
- Diyanet Vakfı: Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür. Kim de kadın veya erkek, mümin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, cennete girecekler, orada onlara hesapsız rızık verilecektir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Her kim bir kötülük yaparsa, ona onun gibi kötülükten başka karşılık olmaz. Gerek erkek gerek dişi her kim de mü´min olarak iyi bir iş işlerse, işte onlar cennete girerler, orada kendilerine hesapsız rızık verilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Erkek veya kadın, her kim de mümin olarak iyi bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler. Orada kendilerine hesapsız rızık verilir.»
- Ali Fikri Yavuz: Kim bir kötülük işlerse, ancak onun misli ile cezalandırılır. Erkek ve kadından her kim de mümin olarak iyi bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler. Orada hesabsız olarak rızıklandırılırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Her kim bir kötülük yaparsa ona onun gibi kötülükten başka karşılık olmaz, gerek erkekten, gerek dişi her kim de mü´min olarak iyi bir iş işlerse işte onlar Cennete girerler, orada hisabsız merzuk olurlar
- Fizilal-il Kuran: Kim bir kötülük işlerse onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, inanarak yararlı iş yaparsa, cennete girerler ve orada kendilerine hesapsız rızıklar verilir.
- Hasan Basri Çantay: «Kim bir kötülük işlerse onun bunun benzerinden başkasıyle karşılık yapılmaz. Kim de — erkek olsun, kadın olsun, (fakat) o mü´min olarak — iyi amel (ve hareket) de bulunursa işte onlar, kinde hesabsız rızıklara kavuşdurulmak üzere, cenete girerler».
- İbni Kesir: Kim, bir kötülük işlerse; ancak onun benzerleriyle ceza görür. Kadın veya erkek her kim de inanarak salih amel işlerse; işte onlar, cennete girerler ve orada hesapsız şekilde rızıklanırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Her kim bir kötülük yaparsa mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve her kim erkek olsun kadın olsun imân sahibi olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, işte onlar cennete giriverirler, orada hesapsız derecede merzûk olurlar.»
- Tefhim-ul Kuran: «Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkalarıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- kendisi bir mü´min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler.»
Resim yüklenemedi.