Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ وَيَٰقَوْمِ مَا لِىٓ أَدْعُوكُمْ إِلَى ٱلنَّجَوٰةِ وَتَدْعُونَنِىٓ إِلَى ٱلنَّارِ
Ve yâ kavmi mâ lî ed’ûkum ilen necâti ve ted’ûnenî ilen nâr(nâri).
“Ey kavmim! Bu ne hâl? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kavmim
- وَيَا قَوْمِ
- ق و م
- ne oluyor?
- مَا
- bana
- لِي
- ben sizi çağırıyorum
- أَدْعُوكُمْ
- د ع و
- إِلَى
- kurtuluşa
- النَّجَاةِ
- ن ج و
- ve siz beni çağırıyorsunuz
- وَتَدْعُونَنِي
- د ع و
- إِلَى
- ateşe
- النَّارِ
- ن و ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Ey kavmim! Bu ne hâl? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz.”
- Diyanet Vakfı: Ey kavmim! Nedir bu hal? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Hem ey kavmim, neden ben sizi kurtuluşa davet ederken siz beni ateşe davet ediyorsunuz?
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Hem ey kavmim! Niçin ben sizi kurtuluşa davet ederken, siz beni ateşe davet ediyorsunuz?»
- Ali Fikri Yavuz: Ey kavmim! Başıma gelen nedir? Ben sizi kurtuluşa (cennete) davet ediyorum, siz ise beni ateşe çağırıyorsunuz;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Hem ey kavmim! Neye ben sizi halâsa da´vet ederken siz beni ateşe da´vet ediyorsunuz?
- Fizilal-il Kuran: Ey kavmim! Neden ben sizi kurtuluşa çağırdığım halde siz beni ateşe çağırıyorsunuz?
- Hasan Basri Çantay: «Ey kavmim, benim (karşılaşdığım) bu hal nedir? (Çünkü) ben sizi kurtuluşa da´vet ediyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz»!
- İbni Kesir: Ey kavmim; bana ne oluyor ki, sizi kurtuluşa çağırırken, siz beni; ateşe çağırıyorsunuz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Ve ey kavmim! Benim için ne var ki, ben sizi necâta dâvet ediyorum ve siz beni ateşe dâvet ediyorsunuz?»
- Tefhim-ul Kuran: «Ey Kavmim, ne oluyor ki ben sizi kurtuluşa çağırmaktayken, siz beni ateşe çağırmaktasınız.»
Resim yüklenemedi.